Pages

18 Temmuz 2006 Salı

unutuyorum, unutuyorsun, unutuyor... ufff unutuyoruz iste :(((

bir gun uzak bir ulkede bir "unutkanlik" varmis.
bu unutkanlik sirayla herkesin kapisini calarmis; unutkanligin kapilarini calmadiklari insanlar "benim aklim defter gibidir, ben hicbir zaman hicbirseyi unutmam ha!" diye boburlenir dururlarmis.
gunlerden bir gun, sicak bir haftasonu sonrasi unutkanlik sikilmis, "aman hep ayni insanlari mi ziyaret edecegim, biraz degisiklik yapayim su sicak yaz gununde de uzun zamandir ugramadigim yerleri ziyaret edeyim, gezeyim, goreyim" demis. tasini taragini toplayip dusmus yollara. az gitmis, uz gitmis, dere tepe duz gitmis; gelmis eski bir diziye konu olan mekana. gelmis ve cooook sevinmis; cunku bu memleket unutkanlik icin cok uygun bir mekanmis zira bu memlekette zaman cok hizli akar, insanlar devamli oradan oraya kostururlarmis yani unutkanlik icin bulunmaz bir firsatmis bu. sonra "acaba kimi ziyarete baslasam" diye dusunurken "benim aklim defter gibidir" diyen bir ses duymus, "hmmm kimmis bu boburlenen" diye donup sesin geldigi tarafa dogru bakinca orada plan ustune planlar yapan sumuklu'yu gormus. sumuklu yine buyuk bir heyecanla onca isinin gucunun arasinda bir arkadasiyla konusuyor onu kahvaltiya cagiriyormus. "iste buldum!" demis unutkanlik, calacagim bir kapi!

derken hic vakit kaybetmeden unutkanlik sumuklu'nun kapisini calmis. unutkanligin gelmesiyle birlikte sumuklu herseyi unutur olmus. dun sabah tam evden cikacakken sumuklu, arkadasi aramis; "ben sitenizin kapisindayim da, apartman numaraniz neydi" diye sormus arkadasi, "ne, nasil?" derken sumuklu aklina gelmis kahvaltiya cagirdigini arkadasini; ama ayni zamanda hocasiyla bulusmaya gidiyormus sumuklu, ve ev darmadagin durumdaymis, ve dolap tamtakir kurubakir, kahvalti icin sunulacak pek birsey de yokmus. sumuklu herseyiiii tum planlari unutmus, unutmus, unutmus...
unutkanlik "oh ne guzel" demis, "tam aradigim gibi bir yer";
o gun bugundur unutkanlik sumuklu'nun evinden cikmaz olmus...
masal da burada bitmissssssssssss....
gokten uc elma dusmus,
biri anlatana,
biri dinleyene,
ucuncusu de yere! (ucuncusu kimeydi UNUTTUM :((( )

4 yorum:

Mademoiselle dedi ki...

Eeee sumuklu, hikayenin sonunu cok merak ettim.

sumuklubocek dedi ki...

hikayenin sonunda kahvaltiya gelecek kisi geri donmek zorunda kalmis, bu nedenle cok kizmis, zaten alingan bir kisiymis (sen de taniyorsun sicak cukulata: Marina),
simdi sumuklu nasil kendisini affettirse diye dusunuyormus :(

cenebaz dedi ki...

Valla ayıp olmuş arkadaşına ya. Ben herşeyi cep telefonunun ajandasına kaydediyorum.O gün sabah 9'da alarmlar çalınca unutmamış oluyorum. Tavsiye ederim.

duygu dedi ki...

Ahh,mikocum ahh!Senin unutkanlığın sonuçları çok ağır olanlardanmış yav.Tüh...
Masalın sonunda mutlu son yok ki kerevetine çıkalım.Belki bu Marina biraz sakinleşir de ,sen onu tekrar davet edersin de,o da gelir de , birlikte kahvaltı yaparsınız,sen kendini affettirmenin, o da affedip,unutmanın rahatlığını yaşar.O zaman masal mutlu sonla noktalanır.Biz de kerevetinize çıkarız.