Pages

14 Ağustos 2007 Salı

Boston yolcusu kalmasiiiin...


Nihayet!
Yolculuk yarin sabaha, erkenden...
Yeni mekanimizdan yeni haberlerle kavusmak uzere;
Hoscakalin!

12 Ağustos 2007 Pazar

sicak, sicak cok sicak!

Bu kadarmis Dallas'in yagmurlu gunleri.
Cidden temmuz sonuna kadar yagmurlarin ve hafif sicak bir yazin keyfini cikardik biz; biraz da bu duruma inanamayarak.
Biliyorduk; biliyorduk ki o yagmurlar ve guzel havalar bitecekti bir gun, ki umdugumuzdan cok surdu aslinda. Ve bitti...
Agustos basindan beri ciddi sicaklarin koynunda bulduk kendimizi. Hos, bu sicaklardan dolayi klimali hicbir ortami terketmiyoruz ama yine de ozellikle bu tasinma karmasasi icinde disari cikmak konumunda oluyoruz.
Bugun, bir pazar gunu, ogle vakti ve disarida hava 40 derecenin ustunde. Disariya adim atilacak gibi degil, ve bu yuzden okulun evlerinde bulunmamiza karsin disarida tek bir adim atan insan yok. Her yer, her sey olu gibi.
Bu oluluk, ve baba-ogulun iceride sere serpe yatip uyumalari beni cok eskilere, cocuklugumun sicaklarina goturuyor. Bir an yine o bunalimi hissediyorum. Bunalim, onumuzdeki gunleri, tekrar son bir toparlanmayi dusundukce daha da artiyor.
Bunlari dusunmemege calisiyorum; ama elde degil, iki arada kalmanin verdigi ic sikintisi sicakla da birlesince hic cekilmiyor.
Ne yapmali? Iyisi mi bu sessizlikten yararlanip, soguk birseyler icip, bloglara takilmali. Bakalim bizim kizlar neler yapmis ;)?

7 Ağustos 2007 Salı

Dallas'ta son zamanlar...

Birkac gundur yalniziz Selim'le. Sebo konferans icin Chicago'ya gitti. Ana-ogul basbasa geciriyoruz gunlerimizi. Sabah erkenden Selim'in uyanmasiyla basliyor gunumuz; birazcik daha yatsin ben de biraz uyuyayim diye ugrasiyorum ama nafile... Kahvaltidan sonra oyun faslimiz basliyor; ondan sikilinca anne giriyor devreye, anneyle birlikte oyuna biraz daha devam ediliyor, ya da anneyle dans ediliyor; derken ogle uykusu vakti geliyor. Uyuyup uyandiktan sonra yerse, biraz birseyler yiyor(uz). Arkasindan biraz daha oyun derken sikiliyor bizimkisi; ogleden sonrayi zor bekliyoruz. Gunes isinlarinin etkisini yitirmesini bekledigi icin annesi saat dordu edinceye kadar zor ediyor Selim. Dortten sonra ya havuz, ya da uzuuun bir yuruyus pakliyor ancak bizi; ancak bu sekilde yoruluyor Selim bey de aksam erkenden uyuyor; uyumazsa vay halimize. Gocebe duzende oldugumuz icin Selim'in kendi yatagi da yok. Bu yuzden uyumasi biraz zaman aliyor bugunlerde.
Ben de Selim'den firsat buldugum aralarda; burada son yapmam gereken seylerle ugrasiyor; arada da internetten turkce dizileri kesfediyorum.
Bu yaz gayet serin gecerken temmuzun son haftasindan beri havalar eski, sicak Texas yazina dondu tekrar. Sanirim uzunca bir sure boyle devam edecek; hos kuzeye gitmemizin guzel yanlarindan biri de bu sicaklari ozlemeyecek olmamiz -en azindan ben ozlemeyecegimi biliyorum-. Animsiyorum da ilk kez buraya 1 eylulde gelmistim, Istanbuldan binerken hava ciddi bir sekilde serin oldugu icin ustumde mont vardi. Burada havaalanindan ciktigimdaki sicagi ve ne kadar sasirdigimi hala unutamam.
Her ne kadar artik yeni bir defter acacagimiz icin sevinsek de ara ara huzunlenmiyor da degiliz -yine sahsim adina soyluyorum, cogul yazdigima bakmayin-. Iyisiyle kotusuyle bes koca yilimizin gectigi, oglumuzun dogdugu yer burasi.
Dallas, doktora gibi yogun bir egitimi gecirmek icin, hem de ogrenci butcesiyle cok rahat bir yer. Dallas ve hemen batisindaki Fort Worth birbirine kaynasmis sehirler Amerika'nin dorduncu buyuk metropolitan sehri olmus.Ozellikle is arama donemimde baya bir yer gordukten sonra yine donup Dallas'a geldigimde guzel buluyordum burayi; aliskanlik belki de...
Her neyse, buradaki son zamanlarimiz da boylece geciyor iste...

3 Ağustos 2007 Cuma


Oncelikle tebrik eden herkese ayri ayri tesekkur ediyorum. Kendim pek farkina varamadigim icin sizin tebrikleriniz benim farketmemi sagladi; aaa evet okul bitti degil mi, diye siritik siritik dolasabilirim artik ortalikta, cidden cok guzel!
Kendim farketmedim, cunku savunmamin arkasindan hummali bir ev toplama isine giristik; hem de ne girisme... Anladim ki 19 aylik bir cocukla toparlanmak cok zormus ve anladim ki dereyi gormeden pacalari sivamamak gerekiyormus...
Anlatayim:
Toparlanirken ve temizlik isleriyle ugrasirken (burada bir evden cikarken, genel bir temizlik yapmaniz gerekiyor) en zorlandigimiz konulardan biri Selim'i zaptetmek oldu; zira Selim, malumunuz, toplamaya calistigimiz herseye ilgi duyup, gelip karistirdikca islerimiz yavasladi; arada istemesek de onu birkac oyucagiyla birlikte bosaltigimiz bir odaya kapattik, bu arada diger zor bir konu aglama seslerine kulaklarimizi tikamak oldu.
Bir diger olay Selim'in temizlik esnasinda kasla goz arasinda seyreltilmis camasir suyu icerikli bir temizleyiciyi ustune ve agzina -agzindaki islakliklardan dusundugumuz kadariyla- bosaltmasi oldu. Onu o halde gorunce ictigini dusunup panikledik. Muhtemelen icmemis, ama tadina bakmisti :(((. Normalde herseyi oyle hemen icen bir cocuk olmadigi icin; bekleme stratejisini sectik; su ve sut icirip bol bol bekledik, cok sukur ki birsey olmadi; hastahaneye gitmemize gerek kalmadi... Ama panik ve uzuntumuzu siz dusunun!

Tasinma icin olan servislerden biri; bir firma evinize bir container getiriyor; size esyalari yukluyorsunuz, sonra gelip alip goturuyorlar containeri. Biz cok fazla esya goturmeyecegimizi tahmin ettigimiz icin boyle bir servisten yararlanmayi uygun gorduk. Buyukce bir container oldugunu dusunerek Selim'e takim aldigimizi soylemistim, ayni sekilde kendimize de yatak odasi takimi aldik; yeni bir dosek vs. Containerin gelecegi gun onlar da gelecekti... Once container geldi... Geldi, ve biz soklara girdik; kucucuk birseydi, bekledigimizden cok cok kucuk! Ne yapacagiz diye dusunurken, en uygununun yatak odasi takimimiz gelmeden iptal ettirmek ve Boston'a gidince almak oldugunu dusunduk; ve neredeyse bir gunumuzu harcayip emek emek sectigimiz, begendigimiz bir takimi iptal ettirdik! Sonra, elimizdeki esyalari tekar gozden gecirip gotureceklerimizi tekrar eledik; ve sonra yerlestirmege basladik. Bu yerlestirme islemi, toparlanma ve ayni anda evin temizligi iki gun kadar surdu. Bu arada Sebo ve ben baya yorulduk.

Su son birkac gunde evimizin esyalari ve arabamiz Boston'a dogru yol aldilar. Biz 15 gun kadar daha okulla ilgili son islerimizi bitirmek ve mezuniyet toreni gibi konular icin buradayiz. 15 agustos sabahi bundan sonraki mekanimiz olan Boston'a yol alacagiz.
Bu arada Sebo bir konferansi icin Chicago'ya gidip gelecek, ben ve Selim buralarda olacagiz; benim de calismaya baslayacagim okulda verecegim dersler icin calismam lazim. Dur, durak yok anlayacaginiz; ama yine de bu arada Selim'i de oyalamak icin arada havuza iniyoruz Selim'le hem eglence, hem dinlence oluyor bize. Ve mumkun oldukca yazmaya calisacagim ;)