Pages

11 Aralık 2006 Pazartesi

Gitmeli mi kalmali mi? Elbette kalmali!

Bu is arama zamanlarinda Turkiye'den, Istanbul'da guzide bir universiteden hem bana hem Sebo'ya gelen ciddi bir teklifle "Turkiye'ye mi donsek" diye dusundugumuz oluyor zaman zaman.
"Gitmeli mi, kalmali mi?" diye dusundugumuz garip bir ruh hali bu. Blogunu uzun zamandir takip ettigim Sevgi de bir yazisinda "koklerim burada ama dallarim okyanus otesinde" demis ve bence cok guzel anlatmis iki arada yasiyor olmayi. Ben de oyle hissediyorum, belki koklerimiz Turkiye'de bizim (ben ve Sebo'nun, Selim daha Turkiye'ye gormedi bile :)) ama buraya dallanip budaklandik sanki.
Teklif her ne kadar ciddi, cazip ve prestijli olsa da ben bir sure daha buralarda olmak istiyorum. Buralari, buradaki hayatin akisini, insanlarin yasam tarzini, birbirlerine saygi dolu yasamlarini, bizim yasam tarzimizi ve her seyin merkezinde olma duygusunu -bu Amerikalilardan gecen bir duygu belki de- seviyorum cunku. Buradan ziyaret ve bir takim vize islerini halletmek icin ilk defa Turkiye'ye gidisimde ornegin orada, koklerimin bulundugu o ulkede, kendimi cok yalniz hissetmistim. Garip bir histi, sanki dunya donuyordu da ben o donusun disinda kalmistim tamamen. Yasamin hizindan geri kalmislik hissiydi. Yabancilasma hissiydi; ulkeme ve koklerime ve belki de kendime, kimbilir...
Ulkemi, Turkiye'yi, insanlarini, dogasini, tarihini, nimetlerini seviyorum ve ozluyorum hem de cok; ama sanirim benim henuz Turkiye'ye donme vaktim gelmedi.
Bir sure daha burada dallanip budaklanmaya, yeni surgunler vermege devam edecegiz biz ve simdilik ben bundan hic sikayetci degilim!

7 yorum:

Anonymous dedi ki...

Ah Irem! Yerinde olmak isterdim ne yalan soyliyeyim.. Ama istanbul olmaz, tek fark bu..
Ama sizin durumunuz anladigim kadari ile cok farkli, bende de hep bu his var aslinda, dondugum zaman hicbirseyin eskisi ibi olmamasindan, en yakinlarimin bile yabancilasmasindan, yetmemesinden veya fazla gelmesinden cok korkuyorum.. Goruyorum, etrafimda 10 yili askin suredir buralarda yasayan turkler var ve artik ne oraya nede buraya ait degiller.. Ben oyle olmak istemiyorum, efenin rusca ogrenmesine bile karsiyim erken yasta. Belki briaz fazla duygusalim ama anlattiklarin zaten icimde evirip cevirip dusundugum konulara cok yakin..
Umarim en dogru karari verdigini dusunursun yillar sonra da.. Sevgilerimle

Koyubeyaz dedi ki...

Bu yaziyi okuyunca itiraf ediyorum ki gelmeni istedim. Ne kadar guzel olurdu gelsen buraya diye dusndum ama sonra anladimki siz burada oradaki ozgurlugun olanaklarin ki her ne kadar burdada o olanaklar saglansa bile size huzur vermeyecegini hissettim. Gelme buraya canimin ici ruhun aklin ve olanaklarin el verdigince ayni dedigin gibi "dunyanın merkezinde" yasamanın tadini cikar. Cıkar ki buraya dondugunde - ki donersen bir gun eger - hayal kırıklıgın yada pismanlıgın minimum duzeyde olsun. Kıymet bilen bir yerlerde olmak her zaman ruhunuza daha iyi gelicektir emin ol.

Sevgiler...

Anonymous dedi ki...

Tesekkur ederim Irem blogumu takip ettigin ve kendi kosende yer verdigin icin.Dallas deyince kim oldugunu ogrenmem uzun surmedi.Sahsen tanismasak da artik blog dostuyuz:)
Doktoranda sabir ve basari dileklerimle.
Sevgi

sumuklubocek dedi ki...

sevgili erna,
yazdiklarina bir ek: hicbirseyin eskisi gibi olmamasina bizler de dahiliz aslinda. ozellikle uzun sure yurt disinda -neresi olursa olsun- yasayinca insan, hem cekirdek aile olarak, ya da tek, yalniz yasamaktan hem de farkli deneyimlerden oturu hayata bakis acisi da degisiyor. yani ister istemez bizler de degisiyoruz ve belki de bu degisikligin farkinda olacak olmak urkutuyor bizi.
kafa karistirdim galiba :(
sevgili koyubeyazcigim: cok dogru soylemissin. ben de zaman zaman dusunuyorum gitsek ne guzel olur diye, sizler varsiniz, dostlar, guzel mekanlar, birlikte olmalar kulaga cok sicak geliyor ama soylediklerinde de cok haklisin durup dusununce sevgi'ye sordugum soruyu soruyorum kendime "emin misin", yok degilim henuz. ama destegin icin tesekkur ederim, gercek bir dostun soyleyecegi seyleri soylemissin, sagolasin!
sevgili sevgi: ben de uzaktan taniyordum uzun suredir seni, hatta uzaktan tanimadan oturu yorum yazmaya da cekindim... yazisiriz artik ;)

Minik Patikler dedi ki...

Iki pasaportum var, dogdugum ulke, ilk yillarimi gecirdigim ulke ve simdi yasadigim ulke farkli. Yillar olmus burada yasamaya baslayali, 17 yil gibi bir rakam, bundan cooooooook uzun seneler once ulkemize donme istegimi kaybetmistim bile. Hatta belki hic istemedim. Burada mutlu olmasaydim, muhtac olsaydim o zaman ulkem bir ozlem ve hasret kaynagi olur bonmek isterdim mutlulugu orada bulacagimi sanarak.

Fakat... Pek cok teyze ve dayiya hala ve amcaya sahibim; hicbirinin en sevdigi yemegi bilmiyorum, kuzenlerimle sinirli zamanlarin haricinde telefon veya internet uzerinden kurmaya calistigimiz daha dogrusu devam ettirmeye calistigimiz bag giderek kayboluyor.

Aidiyet duygum da yok. Biz diye bahsettigimde etraftaki insanlar bana sen nasil BIZIM ulkeye ait birseyden bahsederken biz oluyorsun, sen O'sun diye bakinca anliyorum ancak demek ki aidiyet duygusuna sahip olmaya calisiyorum.


Telefonda gorustugum anneannemi tekrar ( insallah )ne zaman gorecegim gorup goremeyecegim belli degil, belki teyzelerim baskalarina yardimci oluyorlar, belki ben bu yuzden bir yardimciya bu kadar ihtiyac duyuyuorum. Belki bu yuzden evlendikten sonra esimin ailesini- sulalesini -bizim sulale lafinin yerine kullaniyorum. vs vs vs vs vs...




Bilmem anlatabildim mi?














Ama cok sukur halimden memnunum, Allah bu gunlerimden eksigini gostermesin, ne bana ne aileme.

duygu dedi ki...

Miko'cuk;İnan burada yaşayan insanlarda da var yabancılaşma duygusu. Olması gereken ile yapılan o kadar farklı ki ,insanın aklı mantığı almıyor.Şaşıp kalıyorsun.Hiç bir zaman alışılamıyor.Burası Türkiye olur böyle de diyemiyorsun, çünkü kabullenemiyorsun.Üzülüyorsun çok!
İster istemez isyan ediyorsun ,bulunduğun ortamdan uzaklaşma isteği, ben bunu hakediyor muyum sorusu geliyor yerleşiyor kafana.
Uzun lafın kısası, sadece yurtdışında yaşayanlarda değil buradaki insanlarda da var bu!Kökler burada ama dallar almış başını gidiyor.İşin kötüsü nereye gideceği de belli değil.
Boş ver kökü dalı sen, oralarda yaşamaya bak.İnsana değer verilen yerde!Buralara da dönme sakın.Sadece tatil için gel,anneni babanı özleyince gel.Duyarlı insanların yaşayacağı yer değil burası deyim yerindeyse tımarhane,keşmekeş.

ycurl dedi ki...

Herkesin farkli bir nedeni var donmek ya da donmemek konusunda. Son iki yilda 3 arkadasim dondu, tanidigim bir kac kisi daha donmeyi planliyor burada cocugumuzu yetistirmekte zorlaniyoruz diye. O yuzden herkesin nedeni farkli. Ama zaten 5 yildan fazla kalanin da cok ozel sartlar altinda dondugune tanik olmadim. Akademik cevre konusunda ise ne yazik ki Turkiye ile burasi arasinda daglar kadar fark var. Son gunlerde bazi duydugum haberler Turkiye'de akademik cevrenin bilim yapmak yerine birbirinin kuyusunu kazmakla mesgul olduguna dair. Kalmak ya da donmek zor bir soru ama en azindan kaldiktan sonra bu ulkede yasamaktan nefret ediyorum gibi cumleler kullananlari da ben anlayamiyorum.