Pages

17 Nisan 2006 Pazartesi

Selim'in ilk piknik macerasi


Dun (Nisan 16, 2006) selim bey ilk kez piknige gitti. gerci dunun piknik icin cok kotu bir tarih oldugunu olay yerine gidince anladik ama is isten gecmis bizler dostlarimizla hazirligimizi yapmis ve piknik yerine gitmistik bir kere ondan sonra vaz gecemedik. neyse kisa bir not eastern'da piknige gidilmiyor, cunku neredeyse tum dallas -ozellikle de komun hayatindan zevk alan hispanik ve zenci kardeslerimiz- bilimum piknik mekanlarindaydi, bizim haberimiz yoktu gozlerimizle gorduk, ogrendik...
selim'in de ilk piknik deneyimi malesef bu gune rastladi. neyse ki o durumdan bizim kadar rahatsiz olmadi, dunku bunaltici sicakla birlikte bir sure uyudu zaten. tam biz birseyler yemege baslayacakken o da mizildayarak uyandi, bunun anlami "ben acim annecigim"di. pekala diyerek yanimizda getirdigimiz -genelde disariya ciktigimizda bizim ayrilmaz bir parcamiz olan- sutu -elbette ki onceden pompalanmis anne sutu- icirdik. sonra acik havada olmaktan hoslandi selim, bir sure kucaklarda gezdi -ki bundan fazlasiyla hoslaniyor oglusumuz- sonra yoruldu ve uyudu. ikinci etap uyanmanin ve beslenmenin ardindan yerde ortusunun uzerinde bir bir saat daha gecirdi. ama bu bir saatte yeteri kadar mutlu gorunuyordu selim. bu mutlulukta onunla konusulmasinin payi buyuk tabii ki. hem acik havanin keyfini cikardi hem de kendisiyle ilgilenenlerin sayica fazla olmasi onun hosuna gitti. selim'le konustugumuzda o da bebekce konusuyor artik, degisik sesler cikriyor, soylediklerimizi melodik olarak taklit eden sesler bunlar; kendince birseyler anlatiyor iletisim kuruyor iste bizimle, gerci bizim ona anlattiklarimizla onun bize anlattiklari arasinda anlam bazinda cok buyuk farklar oldugunu dusunsem de caktirmadan selim'le konusmaya devam ediyorum, ediyoruz.
tekrar uyudugunda bizim de eve donus vaktimiz gelmisti zaten. arabaya bindirecegimiz vakit tekrar uyandi ve malesef eve donus yolunda her nedense aglamaya basladi, ben bunun yorgunluk aglamari oldugunu dusunuyorum. o kadar cok agladi ki yari yolda dayanamayip arkaya yanina gectim ve yasak masak dinlemeyerek selim'i kucagima almak zorunda kaldim, ancak kucagimda yatisti guzel oglusum (kucagimda yatismasi da bana ayri bir haz verdi o ayri mesele :)).
eve dondugumuzde hepimiz bir guzel yikandik ve selim bey de bu banyodan nasibini aldi elbette, sonrasinda nesesi yerine geldi onun da. sonra yine emdi ve uykuya daldi.
ilk piknik gununu boylece gecirdi selim, biz de bu sayede selim'in ve bizim sinirlarimizi bir daha olcmus, bir dahaki sefere deneyimli olarak neler yapabilecegimizi gormus olduk.
iste bu kadar...

Hiç yorum yok: