Canlarim Selim, Kerem, ve Ibrahim,
Siz bu blogu okumaya basladiginizda belki de ozellikle son zamanlarda yazilarima ara vermis oldugumu farkedeksiniz. Dogrudur.
Bu sene, 2013'un sonlarindan itibaren 2014 yili cok da kolay olmadi bizim icin. Bir yandan buyuk kararlar alip, Boston'dan Turkiye'ye tasinmak gibi, bir yandan da bu kararlarimizi sorguladigimiz zamanlar oldu bu yil. Bu kararlarimizi sorgularken, ne yapalim, nasil yapalim diye dusunurken, e bir yandan hayat da devam ederken bloguma yazmak cok da kolay olmadi benim icin.
Blog yazilarimda genel bakis acim, cok zorlu sureclerden gecsek de bunu cok da fazla hissettirmeme, bunu yazarak kalici hale getirmeme yonunde. Bu nedenledir ara verisim.
Buyuk kararlar dedim, degil mi? Evet, tasinmak duzenini, isini, evini degistirmek ve hatta bir sehirden digerine degil, kitalar arasi yapmak bunu, babaniz ve bana cok kolaymis gibi gorunse de (tamam, babaniz ve anneniz biraz su -restless souls- dedikleri, huzursuz ruhlar, yerinde duramayan, kasinan tipler) hic de kolay birsey degil.
Kolay birsey olmadigini biz bu sene cok daha iyi anladik. Anlamamizin nedenlerinden biri yasimiz. Artik 20'li yaslarda olmadigimiz gibi 30'lu yaslarin basinda da degiliz. Yani tasinmak hem fiziksel hem de kariyer-is degisikligi acisindan yasin da getirdigi zorunlu olgunlukla zor! Bir diger neden ise sizlerin sorumluluklarini sizzler buyudukce bizim daha iyi anlamamiz. Yani onumuzde dusunmemiz gereken cocuklarimiz var, sizzler varsiniz. Buyuk kararlar sizin duzeninizi, okulunuzu, yasadiginiz yeri, evi, mekani, alistiginiz arkadaslarinizi degistirmemiz anlamina de geliyor ve sizing kucuk omuzlariniza belki de farkinda olmadan ne kadar cok yuk yukledigimizi dusunerek uzuluyoruz. Hos, Ibrahim sen bu degisiklikleri anlamayacak kadar kucuksun ancak Selim 3. sinifta ve simdiden uc okul degistirdi, seneye dorduncu okulunda olacak, -evet, yine tasinacagiz Hazirn 2015'te-. Keremcigim sen Kindergarten okuyorsun simdi ve okul oncesi okulun, bu seneki okulun darken birinci sinifa gectiginde senin de ucuncu okulun olmus olacak. Hos, simdilik bu degisikliklerden olumsuz bir sekilde etkilendiginiz izlenimini almiyorum ama dusununce size bir anne olarak "zor olmali' diyorum. Sadece bir anne olarak da degil, kendi kucuklugumu dusununce de zor olmali diyorum cunku ben universiteye gidinceye dek, yani 17 yasima kadar dogdugum yerden baska bir sehre tasinmamis, birakin baska bir sehri sadece ayni sehir icinde bir evden digerine tasinmis, evet bunu da bir kere yapmis bir anne-babanin cocuguyum. Ne ilkokulda ne ortaokul -lisede okul degistirmek zorunda kaldim. Hep ayni ortamlarda, ayni arkadaslarla yola devam ettim. Bu nedenle size dusununce acaba size haksizlik mi yapiyoruz diye dusunmuyor degilim. Umarim oyle degildir, ve umarim siz bu satirlari okuyup, anlayabilecek olgunlukta birer delikanli oldugunuzda "aman, bosuna uzulmussun annecigim" dersiniz. Ama ben yine de kuruntulaniyor, endiseleniyorum.
Gerci bir yandan bakinca benim buyudugum sistemle sizin su anda gittiginiz okul sistemi arasinda farkliliklar var ve inaniyorum ki bu farkliliklar belki de degisikliklere alismanizi kolaylastiriyor. Ornegin, ayni okulda kalacak olsaniz dahi buradaki sistemde her sene siniflariniz, sinif arkadaslariniz degisiyor. Bence bu cok guzel, yeni arkadasliklar kurmak size cok zor olmuyor. Oysa benim icin hep zor olmustur, yeni insanlarla tanismak, yeni ortamlara girebilmek. Inaniyorum ki bu durum buyudugunuzde size olumlu bir sekilde katkida bulunacak, bana kiyasla cok daha sosyal olacaksiniz belki de.
Bu degisiklikler inanin ben ve babaniz icin de kolay degil. Islerimiz degisti, kariyer yollarimiz farklilasti ve bu degisiklikler bize bir yandan katki saglamasina karsin, kariyerlerimizdeki belirsizliklikler artti. Is konusu ayri, evimizde dahi gocebe havasi var. Cogu zaman ne yerlesmek, ne susleyip puslemek geliyor evimizi icimden. Oysa ki ev dedigin icinde yasama istegi barindirmali degil mi? Bizimki oyle degil, esyalarimizin cogu su anda paketlerde, her gittigimiz yerde biraktigimiz esyalar, biraktigimiz anilar var. Dekorasyon ise benim icin cok da icerigi olmayan bir kelime sadece ve ben bu durumdan hic de memnun degilim.
Ama hep olumlu seylere odaklanmak, yasanmisliklardan ders almak, ancak hicbir zaman pisman olmamak en guzeli diye dusunuyorum. Umarim sizler de bunu yapabilirsiniz yasaminizda.
Olumlu seyler, bu seneki Turkiye'de cocuklu yasam ve is deneyimimiz, ABD'ye dondugumuzde hala iyi bir is bulabilmemiz, Selim'in Turkce okuyup yazmayi, Kerem'in de Turkcesini iyilestirebilmesi bu arada, Ibrahim'in cok kismetli olmasi ve Ibrahim vesilesiyle dunyalar iyisi Fatma Teyze'mizle tanismamiz -ki iyi bir bakiciya denk gelmek cok zormus-, dondugumuz Virginia'da guzel bir okul sistemi olmasi, Selim ve Kerem, sizlerle gurur duyuyorum bunca degisiklige karsin duzgun bir okul hayatiniz var, ve tum bunlar bir yana en onemlisi ucunuz de saglikli, cocuk gibi cocuklarsiniz....
Bugun burada "sukran gunu" ayrica, tum olumsuzlar bir yana Amerikalilarin dedigi gibi "we should count our blessings!", yani elimizde olan tum guzellikleri fark edip onlar icin tesekkur etmeliyiz. Oyle de yapalim....
Umarim sikilmadan okuyabilmissinizdir size bu mektubumu, gecen zaman zarfinda niye yazamadigim gibi kisa bir sorunun, uzunca bir cevabi oldu bu yazim.
Hersey bir yana, tum bu yasadiklarimizi, degisiklikleri unutabilirsiniz belki, ama hicbir zaman unutmayin ki anneniz sizleri cok ama cok seviyor!
Anneniz, Sumuklu...