Pages

28 Nisan 2014 Pazartesi

Haftasonu, Kerem, ve Bebiş Oğluş

Yoğun denilebilecek bir haftasonuydu yine. Haftasonları çalışabilmek diye birşey yok artık sözlüğümde. Ne yapabilirsem hafta içi yapabiliyorum, blog yazmak dahil! Bu nedenle haftaiçi zamanlarımı çok verimli dağıtmak durumda kalıyorum.
Bu haftasonu özeldi, zira oğluşlar, en soldaki arkadaşları H. kızımız ile ilk klasik müzik konser deneyimini yaşadılar bu cumartesi akşamı. Gömleklerimizi giydik, kravatlarımızı taktık ve 23 Nisan dolayısıyla konser salonunun her yaştan çocuğa, evet bebiş oğluş dahil :), açık olmasını fırsat bilerek, gittik konsere. KOnser programı pek çocuklara uygun değildi bence, hani daha çocuklara yönelik eserler seçilebilirdi. Ama zannediyorum program bir de 10 ve 14 yaşlarında değişen genç soloistlere fırsat verilmesi için seçilmişti.

Yine de çocuklar ve bizim için güzel bir deneyim oldu. Aşağıda, sonradan biraz sıkılma emareleri gösterseler de, ilk başta pür dikkat konseri dinleyen/izleyen minişler...


*** *** *** ***
Haftasonu, daha önce okulda yaptıkları caretta'lı kitap ayracını hediye etti Kerem bana. Caretta özel bizim için zira sınıfları Caretta sınıfı. Kerem detaylara çok dikkat eden bir çocuk. Örneğin bu kitap ayracını verirken caretta'yı ne kadar düzgün ve doğru yaptığını anlattı bana. Yaptığı şeyleri - resim, aktivite örneği- de hep gururla gösterir. Kişiliği bu şekilde. Gerçi detaycı olması bazen sorun da olabiliyor. Detaycı ve hatta çok kuralcı da denilebilir. Özellikle bu kuralcılık durumunu nasıl aşabileceğimizi bilemiyorum, çünkü Selim'de böyle birşey yaşamamıştım. Örneğin acil giyinmesi gereken bir durumda önce pantalon giyilmesi gerektiği gibi, bir kural koyduğu için kendine, yanlışlıkla üstünü giydirsem o büyük sorun olabiliryor. Üst çıkarılıyor tekrar önce alttan başlanıyor bu arada vakit geçiyor vs.
Neyse, işte alttaki kaplumbağalı kitap ayracını yapmış benim oğlum ve hediye etti bana, yine gurur duyarak kendisiyle, ne diyelim tipik gururlu aslan burcu işte :)


*** *** *** ***
Hep abilerimi yazıyorsun olmaz ki ama diye sitem eden bebiş oğluş bu da. Artık minik eller ınnn ınnn'lar -bilmeyenler için çeviri: araba- tutar duruma geldi. Abileri taklitler arabalar sürülmeye çalışılıyor.
Bu zamanların bir özelliği de bizim bebiş oğluşun kendini psikolojik açıdan yürümeye hazır zannetmesi... Ellerini tutarak yürütmeye çalıştığımızda öyle bir gidişi var ki sanki bıraksan kendi kendine koşturacakmış gibi. Heey çocuk daha küçüksün fiziksel yeteneklerin yürümeye na-müsait desek de, o engel tanımıyor, çabalıyor :-) 
Abileri yaşlarına yürüyerek girmişlerdi, bakalım bebiş oğluş ne zaman becerecek bu işi? Hoş, önündeki örneklere bakarak daha çabuk yapıyor ya herşeyi bakalım, görelim...


4 yorum:

aaa dedi ki...

Küçük kuzu da çok tatlıymış, maşallah. Öönünde 2 örnek olduğundan pek çok şeyi erkenden yapacaktır.
Çenebaz

Sumuklubocek dedi ki...

teşekkürler çenebaz hanımcığım,
tam tatlı, yemelik zamanları :)

Ayşe'nin Kozası dedi ki...

Maşallah,maşallah,doğan büyüyor,nasıl büyüdüğünü takip bile edemiyor insan,her şey öyle çabuk akıp geçiyor ki...

Sumuklubocek dedi ki...

sevgili ayşe, teşekkür ederiz... işte bu yüzden ben de "akıp giden hayat" diyorum :-)