Pages

31 Ağustos 2010 Salı

pek okunasi degil ama...

Havalar serinlemeye basladi derken yine hernasilsa cok sicak birkac gun yasiyoruz. Oyle bir sicaklik ki insan yandigini hissediyor gunesin isinlari altinda, mumkun oldukca disariya cikmamaya calisiyoruz. Disariya cikmamak da cocuklara iyi gelmiyor, cunku onlar kosup oynamak enerjilerini atmak istiyorlar. Sabah saatleri oldugu halde cir cir bocekleri otmeye basladi bile. Cir cir bocekleri bana hep sicak ve miskin Aydin yazlarini ve cocuklugumu hatirlatiyor.

*** *** *** ***
Bende hala bir tembellik hali mevcut. Bunun da nedeni bu sene duzgun bir tatil yapamayisimiz zannediyorum. Her ne kadar enerji depolamis bir sekilde yeni doneme baslamak istediysem de malesef bu sene de bunu yapamadim. Simdiden yorgunum ve bu ruhsal ve fiziksel yorgunlukla gozumde buyuyen bu donemi nasil gecirecegimi dusunuyorum. Gecirmek bir yana bir de buradaki "tenure process"deki 3.yil incelemesi var. Yani fakulte bu gectigimiz 3 yil icinde arastirma, ve ogretim alaninda nasil bir performans sergiledigim konusunda inceleme yapacaklar. Herseyin ustune bir de bu stres yuklendi yani. Oyle bir sikinti ki gogsumun sol yaninda baski hissediyorum zaman zaman.

Stressiz bir yasam istiyorum, bu kadar sikilmaya deger mi diyorum... Bazen calismiyor olmayi istiyorum, hem cocuklarla hakkini vererek ilgilenir, hem de yapmak istedigim hobilerimi de gerceklestirirdim...Oyle mi? Bu halde ne tam cocuklarla ilgilenebildigimi dusunuyorum, ne de calismamin hakkini verebiliyorum. 
Belki isi birakmadan da stressiz olmanin bir formulu vardir, ama su anda aklima hicbir olabilirlik gelmiyor...

Hiç yorum yok: