Iste tam gozunuzun onune geldiyse, agaclari- bahceleri, dogali -yesilligi bol, ve bu nedenle hayvanlari da pek bol bir yerlesim yerinde yasiyoruz biz de.
Uzun bir girizgah oldu ama Ayse'nin bu yazisi bana da buranin hayvanlarini yazma fikrini getirdi aklima.
Biz burada ormanda degiliz ama orman hayvanlari ile pek bir icli disli yasiyoruz. Hergun gordugumuz geyikler, tavsanlar, ve ortalikta her daim salinan sincaplar siradan hayvanlar kategorisinde. Hatta kizdiriyorlar bizi zaman zaman. Ornegin arka bahcemize bir sebze bahcesi yapmaya calistim yapamadim herseyi yemeleri yuzunden. E bir de lyme hastaligi tasiyabilen "geyik kenesi" ne ev sahipligi yaptiklari icin pek de girsin istemiyorum arka bahcemize... Ama Turkiye'den ne zaman bir misafir gelse, hepsinin tepkisi "bunlardan bir tutacaksin, keseceksin, mangalda yiyeceksin" oluyor, o da guler miyim aglar miyim bilemedigim ayri bir mevzu! Gerci ayni yorumu yaban ordekleri ve tavsanlar icin de yapiyor bu arkadaslar! (heeeey sizin neyiniz var kuzum???) Bu arada geyik populasyonunu kontrol altinda tutabilmek icin geyikleri oldurmek serbest bizim yadasigimiz bolgede. Yalniz silahla degil, okla yapmaniz gerekiyor bu isi!?!?
Herneyse, dikkatle etrafiniza bakarsaniz gorebileceginiz guzel hayvanlarin basinda cesitli kuslar gelir. Simdi Turkcesi nedir diye baktigimda tepeli kestane kargasi ya da mavi alakarga diye bilinen "blue jay", kizilgerdan nam'i ingilizce "robin", yine simdi sari otlegen dediklerini ogrendigim "yellow warbler" renkleriyle hemen dikkatinizi cekecek kuslar arasinda... Evin arka tarafindaki minik golde bahardan sonbahar sonuna kadar daimi olan ordekler, ve son zamanlarda yan komusumuzun bahcedeki sus balikli golune dadanan, balikcili da ekleyelim kus listemize. E bunun yaninda sahinler, kargalar, vs. var da onlar bu kadar renkli olmadigi icin anlatmiyorum :)
Mavi alakarga:
Kizilgerdan:
Sari otlegen:
Bunlarin yaninda etrafimizda kar yagdiginda (gece uzerine biraktiklari ayak izlerinden anladigimiz) varliklarini daha cok hissettigimiz - ki bazi aksam ustleri de gormek mumkun onlari kirmizi tilkiler:
Ben bu kirmizi tilkileri cok seviyorum, cok asil, sahsiyetli, guzel duruslari var. Ama sirf bu tilkiler yuzunden arka bahcede tavuk besleme dusuncelerimden vazgectigimi de soyliyeyim. (Yani ben de hersey bitti bir besicilik kaldi yapmadigim, ama organik yumurta ile cocuklarimi besleme gibi anacil dusuncelerim agir basiyor arada hepsi bu yuzden :) ).
Bir ara ormandan ayi yavrusu inmisti ortaliga, tum mahalleler "alert" dikkat altinda kesilmistik, yurume mesafesindeki okula bile araba ile goturmustuk cocuklari.
Bir de malesef hic gormekten haz etmedigim ama sicak bir yaz gununde bahcedeki bir saksiyi dusunmeden kaldirdiginizda altinda coreklenmis gorebileceginiz yilanlarimiz da var! Bir gun garaj kapisini actigimizda pat diye onumuze dusen, baska birgun arka verandanin golgesine siginmis gordugum ve gormekden hic de haz etmedigim yilanlar. Her ne kadar cocuklar bu yilanlarin zararsiz oldugunu soylese de gordugum anda tuylerim diken diken oluyor malesef. Elbette guzel hayvandir ama dayanamiyorum bakmaya dahi...
Simdilik kis aylarinda sakinledi ortalik pek hayvanlar disarida degiller ama soyle bir bahar kafasini uzatsin (ki bugun ilk cemre dusmus galiba - sahi o ne demek tam da bir arastirmam lazim); kisacasi bahar geliyor, hayvanlari ile birlikte...
4 yorum:
okla ölmem der gibi o
Sümüklüböcekciğim,
İstanbul'da betonla çevrili halde yaşayınca, banliyö yaşamı ve canlılarını dinlemek masal gibi geliyor. Ne güzel. :)
Bunca yüksek apartman arasındaki minik bahçelerde, etrafdaki ağaçlarda bile kuşlar yaşamlarını sürdürüyor, buralarda. Bir de martımız, kargamız eksik değil, bol bol çığlıklarını dinliyoruz.
Ekmekcikiz hanimcigim, siz yazinca vapurum etrafinda atilan simitlere ucan marti goruntuleri ve aksamustleri su tellere konup sinemavari siyahi bir goruntu veren kargalar canlandi gozumde... ah Istanbul diyorum ve nokta :)
Ahmet Ozan bey,
o okla olmeyen geyiklere malesef yollarda arabalar da carpiyor bolca; asil arabalar olduruyor :(((
Yorum Gönder