Baris Manco'nun bir sarkisi vardir "hemserim memleket nire? bu dunya benim memleket" diye. Ben de sarkinin ozundeki gibi "Bu dunya benim meleket" diyenlerden oldum. (Bu arada bu sarkinin sozlerini dikkatle dinledim yillar sonra bu yaziyi yazarken, ne guzel yazmis Baris Manco, simdilerde var mi acaba suya sabuna dokunan sarki sozleri?)
Nereden mi cikti bu konu? Hep vardi aslinda. Neresinden tutacagimi bilemedim simdi yazarken ama dunyanin her yerinde calisma olanagim olan bir meslegi yapiyorum. Bu nedenle de gocebe ruhlarimiz biraz sikilinca "suraya mi tasinsak, burada mi yasasak" gibi secenekler olusturuyoruz kendimize. Yine boyle bir donemde iken kendi kendime sordum niye kendi ulkeme gitmeyi dusunmuyorum ne bu "haymatlos"luk hali diye. Sonra kendimi gercekten de hicbir ulkeye ait hissetmedigimi farkettim.
Evet Turkiye'liyim dogustan, ama ulkeden ayrildigimda yil 2003, ben 23-24 yasindaydim.O zamandan beri 17 yil gecmis, memleketim sadece alnimin cizgilerinde ve bazi aliskanliklarimda kalmis eski bir yazida belirttigim gibi. Simdi kendimi bazen Amerikali, bazen Turkiye'li, bazen Avrupali, bazen Orta Dogulu, cokca da haymatlos hissediyorum. Amerika'ya yerlesmemin dorduncu yilinda soyle dogdugum topraklara hasretle soyle bir yazi alintilamisim, o zamanlarda ozlemim varmis demek ki. Gariptir ki o ozlem hemen hemen hic kalmadi artik. Bunu iyi ya da kotu bir durum diye yazmiyorum ama bu hal iste, bir yere ait olamama dunyaya ait olma hali insanin kararlarini ve hatta insan iliskilerini etkiliyor. Her an her yere tasinabilirim duygusu ile bir esya dahi almak istemiyorum cogu zaman. Eskiden nesnelere deger verir, onlari saklardim; simdi hicbir esya bir "hatira" niteligi tasimiyor benim icin cunku her tasinista birseylerden kopmak belki sifirdan baslamak ve bu nedenle hicbir esyaya bagli kalmamak cok olagan oldu.Sosyal iliskilerim de belli bir samimiyetin otesine gecmiyor, o esigi gecmiyor- gecirmiyorum. Bu blogda belki cok daha fazla sey paylasiyorum bir arkadasla paylastigimdan.
Bu hal cocuklari da etkiliyordur muhtemelen. Merak ediyorum onlar kendilerini nereye ait hissediyorlar? Iki kulturluler aslinda ama her sabah Amerikan devletine ve bayragina baglilik yemini ile basliyorlar ornegin okuldaki gunlerine -bizim "and'imiz gibi, ama o da kaldirilmis galiba? Sordugumda Turkish- American'iz diyorlar ama hicbir zaman Turkiye'de yasamayi dusunmuyorlar -e malum anneleri ait hissetmeyince cocuklar ne yapsin diyebilirsiniz, ama ben Amerika'ya da ait hissetmiyorum onlardan farkli olarak. Iki-kulturlu cocuk yetistirme durumunu baska bir yazida ele alirim belki ama tam da "baska bir ulke"nin gundemde oldugu bu gunlerde onlarin da terazileri sasar mi diye dusundugum icin -ya da tam tersi onlar da dunya insani olurlar- cocuklar da elbetter hep aklimin onemli bir kosesinde.
Sevgili okuyucu ozur diliyor ve bu karisik yaziyi buraya kadar okudugunuz icin tesekkur ediyorum. Cidden karisik bir yazi oldu, kafam gibi; oysa baslangicta vardi bir hedefim... yani okuyup da "anafikir ne" diye sorduysaniz kendinize, kusura bakmayin, anafikir yok. Neyse bugun de boyle olsun!