Pages

29 Ocak 2009 Perşembe

Yine basliksiz :)))

Yazacagim, yazacagim deyip de yazamadigim bir donemdeyim :( . Aslinda vaktim oluyor birseyler yazmaya ama ya ben bilgisayarimi eve getirmemis oluyorum; ya da sunlarin fotosunu cekip koyayim diye dusunuyor fotograf cekene kadar yine zaman kaybediyorum vs vs derken gunler geciyor. Gunleri gecirmemek adina simdi yaziyorum!
Sebocugumuz geldi pazartesi aksami, neyse ki sorunsuzca... Ben en son yasadigim ucak ve havaalanlari deneyiminden sonra -animsamamak icin yazmadim bile aklima geldikce midem bulaniyor- Sebo'yu almak icin dahi olsa havaalanina giderken ayaklarim geri geri gidiyordu.
Sebo'nun gelisine en cok Selim sevindi zira babasi Turkiye'den herkesten Selim'e gonderilmis hediyelerle birlikte geldi... Kitaplar, arabalar, kiyafetler, boya kalemleri derken Selim bir hediye cilginligi yasiyordu :) . Arkasindan da devamli"babam bana neler getirmis?" diye sorarak her hediyesinin hakkini verdi.
Elbette benim hediyelerim de vardi icinde. En cok sevindigim annecigim emek emek ordugu ve benim burada cokca kullantigim bere ve atki takimlari oldu -bunlardan Selim ve Sebo da birer takimla nasiplerini aldilar :) .
Bunun disinda bir adet sis ve uc renk yun gondermisti annem benim istegim uzerine. Kis portrelerimizi tamamliyoruz boylece disarida lapa lapa yagan kar, evde kahve esliginde orgu orerken disarida yagan kari izleyen bir anne, tek sorun bunu yapacak bir zaman dilimi bulmak kendime :) . Bu arada kare kare orulmus bir battaniye yapmak istiyorum da, bu kareleri nasil bitirip -teknik anlamiyla kesiyorduk? yani sisten temiz bir sekilde nasil cikiyordu? cok basic bir soru ama orgu deneyimimin ustunden malum yillar gecti, help me please...
Bu da yuzunu gostermemek icin kastiran Selim ve anneannesinin ordugu atki-bere takimi:

Bu da yuzunu binbir ricayla gosteren Selim... Bir ara kendi kendine "cheese" diyerek poz veren cocuk ne oldu da boyle oldu bilmiyorum:

Anneannesi dalmacyali kopekler dikmis bir de takimin ustune. "Aaa televizyondaki doggielerden" dedi Selim bunlari gorur gormez :). Bu arada Selim'de acayip bir kopek sevgisi olusmus durumda -kresten dolayi diye dusunmekteyiz-; kopekten tirsan bir baba ve kedisever bi anne ile hicbir zaman evde kopegimiz olamayacagi icin onun bu sevgisini kedilere yonlendirmeyi dusunuyorum ben :D .
***
Aysecigim, biliyorum sobelendim ama basucuma baktigimda Turkce kitaplarimi tukettigimi farkettim -malum Sebo'nun yoklugunda, ve Selim'in uyku zamanlarinda benim en yakin arkadasimdi kitaplar :)))-, ilk firsatta bu "ebe" durumunu ustumden kaldiracagima emin olabilirsin ;)

2 yorum:

a_y_s_e dedi ki...

canim, bitirip sisten nasil cikaricaksin, onu soruyorsun dimi?

kesin youtubeda vardir, ama ben anlatmaya calisim.
son siraya baslarken ilk iki ilmegi birden or, sonra ordugun ilmegi tekrar soldaki(orulmemis sislerin oldugu) sise kaydir, ve ikisini birden (yani bir orulmus bir orulmemis) oruyorsun, sonunda bir ilmek kaldiginda once ipi kesip, ilmegi sisle tutup sonda kalan ipi cekiyorsun. sonra da igneyle (tapestry needle mi ne deniyor, buyuk gozlu) weave ediyorsun kalan parcayi... anlatabildim mi?

sumuklubocek dedi ki...

super anlattin Aysecigim, cok tesekkurler hemen bu aksam deneyecegim! Sagolasin ;)