Sebo'nun gelmesine 24 saatten birkac saat fazla kalmisken -yarin aksam dokuz, dokuz bucuk gibi burada olmasini bekliyoruz- sakin haftasonumuzun da neredeyse sonuna gelmis bulunuyoruz.
Sakin dediysem de arada Selim'e kizdigim birkac vukuat olmadi degil. Ornegin en son alt kattaki tuvaletimizin yerlerine bardak bardak su dokerken yakaladim kendisini. Kendi aciklamasina gor temizlik yapiyordu, ama benim gordugum yer havlularinin -sahi ne deniyor, tuvalet takimi falan mi?- su icinde yuzuyor olduguydu. Yalniz onlar mi, keni ustu basi da tabii kii... Enerjimin oldugu zamanlarda boyle yaramazliklarini sessizce karsilayip direk temizlemeye calisiyorken, bugun yere kagit havlulari -sulari emmesi icin- oylece birakip ciktim oradan.
Herneyse sakin diyordum degil mi?(!)
Cumartesi gunu hava guzel olacakti olmasina ama -guzel dediysem oyle 10-15 derece falan degil, sadece sifirin birkac derece ustunde, siz deyin 3 ben diyeyim 5 :) - bende ne disariya cikacak ne de birilerini cagiracak guc vardi. Birkacgundur mutfakta yigili duran bulasiklari bile temzleyemedim cumartesi gunu. Kahvaltimizdan sonra sozlestigimiz gibi merakli minik dergileri -once hergun bir tane okuyacagiz diye basladik ama- tek tek acilip okunarak, icindeki aktiviteler yapilarak baslandi gune. Her sayinin icindeki eslestirme oyununu ise cok sevdi Selim. Hatta Sebo'ya siparis verdik yeni sayisi ciktiysa getirir mi diye :) .
Cumartesi aksami su filmi seyrettim. Sebo'nun cok isteyerek izlemeyecegi bir film oldugu icin tek basima seyrettigime memnun oldum. Bes ustunden uc bucuk verdigim bir film oldu, sanirim ana nedeni Helen Hunt'i da Juliet Binoche gibi her filmde ayni yuz ifadesine sahip sanatcilardan bulmam. Belki de bu nedenle oyunculuklari cok iyi gelmiyor ve filme iyi konsantre olamiyorum. Simdi animsayamiyorum ama hep ayni yuz ifadesine sahip birkac tane takintili oldugum sanatci var -as if they care :)))- .
Bugunse havanin cidden soguk olmasinda dolayi cikmamiz gerekirken dahi -sut, yiyecek gibi ana gida maddeleri alisverisi yapmamiz gerekiyordu oysa ki, bir de postaya vermem gereken birkac sey- disariya cikamadik. Boyle zamanlarda Selim'in sikildigini ve normalde hic yapmayacagi seyleri yapmaya calistigini gozlemliyorum. Iki gun ust uste eve kalmak yaramiyor cocuga :).
Bugun izledigim film ise buydu; tum olumsuzluklara ragmen icinde sevgiyi barindiran bir film olmasina ragmen, benim su siralar depresif konulari olabilecek bir film izlememem gerektigi fikrini dogrularcasina bence depresifti. Baska bir zaman izlesem ne dusunurdum bilmiyorum.
Yine bir haftasonu gecirdik uzerimizden, yarin verecegim derste isleyecegim konuya bir gozatmam gerekiyor ama motivasyonum yok :(. Yazmam gereken makalelerden hic sozetmiyorum bile...
Biraktim kendimi hayatin akisina...
3 yorum:
hadi gozunuz aydin ucunuzun de... :) Allah kavustursun... demek temizlik yapiyordu selim, hay allah ya, sevimli yegenim benim. irem biz ona o barnes and noble da gordugumuz eslestirme oyununu alalim o zaman, eger sevdiyse...
Hayirli olsun Irem cok sevindim.Uzun zamandir lusamiyoduum bloga.Biraz aramam gerekiyormus sadece:)Haberlerden cok uzak kalmamisim yine de.Tekrar hayirl olsun.Kolay bir hamilelik diliyorum.Bizim miniklerle biraz zor oluyor cook iyi biliyorum:)
zumrutuanka
Bu kayıt, yazar tarafından kaldırıldı.
Yorum Gönder