Pages

25 Kasım 2018 Pazar

Kendi ulkeme yabanci... 1 (Istanbul izlenimleri)

Pek guclu bir baslik oldu degil mi?

Guclu hisler guclu tanimlar gerektirir... amma velakin ben boyle hissettim bu yaz: kendi ulkeme yabanci...

Turkiye'ye gitmeyeli uc yil, Istanbul'a gitmeyeli tastamam bir sekiz yil olmustu herhalde ve ben bunun ustune Istanbul'da yedi hafta gecirdim bu yaz.

Istanbul'da bulundugumuz yer hem Istanbul'du hem degil. Ozel bir universitenin korunakli kampusu ve lojmanlari bizi sehirden yeterince soyutladi ancak elbette ki "sehre inmek" ve cocuklara gostermek gerekirdi Bogaz'i, Sultanahmet'i, mezun oldugumuz universite'yi, karsi'yi ve cocuklarin televizyondan ya da resimlerden gordukleri bilimum yerleri. Ve bu yerleri gostermek "sehre inmek" demekti. "Sehre inmek" ise benim icin kalabalik, gurultu, binalar, ve cocuklari kaybetme korkusu demekti.

Bu nedenle pek sehre inmedim, inemedim... Birkac kez disinda... Diger zamanlarda da kiyilara, koselere mavinin ve yesilin bol oldugu yerlere gitmeye calistik.

Kendi ulkeme yabanci...  Istanbul'a yabanci idim. 1996-2000 yillari arasinda ogrencilik yaptim Istanbul'da, sonra da iki sene kadar yasadim, 2003'te ABD'ye tasindim, ara- ara geldim gittim Istanbul'a ama cok sik degil, ya da yeteri kadar sik degil demek ki... Ben Istanbul'da iken insanlar Istanbul'un kalabalikligindan vs yakinirlardi, "buralardan 10-20 sene once yer almak lazimdi" derlerdi. Hayrettir ki kendi kendime soyledigim en cok sey bu  oldu bu gelisimde. Yani ben 2018 de 2000 in ilk baslari icin bunu soyleyebiliyorsam...

Sehir gelismis, yasayanlar daha iyi eksi ve artilarini gorebiliyorlardir elbette ancak ben cok da olumlu yonde bir gelisim gormedim ne yazik ki. Bunu tamamen objektif gozlemlerime dayanarak yaziyorum hicbir politika ya da politik dusunce ile ilgisi olmadan.

Eskiden Istanbul, Istanbul oldugu halde yine de bir masumiyeti vardi sehrin, sanki o gitmis. Yaslandikca olgunlasan degil de yaslandikca hircinlasan bir kadin olmus sanki Istanbul.

Velhasil'i ben 90'larin sonu 2000;lerin basindaki Istanbul'u aradim bu gidisimde. Hatta ozellikle bazi yerlere hic gitmedim anilarimdaki halinde kalmasi, bozulmamasi icin, zor oldu ama gitmedim, gidemedim...

Istanbul ile ilgili sehrin demografisinden tutun da, turistik mekanlari, alisveris mekanlari, bogaz -illa ki bogaz- ile ilgili izlenimlerim var, ancak onlari yazmayacagim, yazip dillendirmeyecegim cunku farkli algilanmasini istemiyorum. Ama insan yapisi da sehri algilamayi etkileyen onemli bir unsur. Ve Istanbul demografisinin degismesi de bence benim gozlemlerime etkisi oldu.

O yuzden yalniz mekanlara, yesili ve mavisi bol mekanlara gittik genelde... Kalabaliktan ve betondan uzak...








Hiç yorum yok: