Pages

20 Eylül 2010 Pazartesi

bahce satisi

dolu dolu bir haftasonu gecirdik...
oyle boyle degil, hemen herseyi yasadim bu haftasonu.
her tur duyguyu da...
uzuntu ve mutluluk...
doluluk ve bosluk
durumlarini hep ic ice yasadim, kendi capimda...
*** *** ***
tum bunlari bir kenera itersek hafta sonuna cumartesi ve pazar sabahlari gittigimiz "yard sale"ler damgasini vurdu diyebilirim.
bahce satisi diye direk cevirebilecegim yard sale'lerde insanlar kullandiklari esyalari bahcelerine cikarip genelde cok uygun fiyatlara satiyorlar. Ornegini bu alttaki resimde gorebilirsiniz:


bu bahce satislarinda kiyafet vs de bulmak mumkunken benim favorim hep cesitli ev esyalari -genelde cam, seramik-, aksesuarlar ve kitap, dvd, oyuncak gibi cocuk esyalari oluyor.
Bu haftasonu Selim ve Kerem'e cesitli oyuncak, Selim'e kitap ve video, salonumuza aksesuar ve cay bardaklarimiza cay tabagi -bu tabaklarin orijinal islevi cay tabagi degildi elbette :)- buyuk bir camasir sepeti, sisme cocuk havuzu -patlagi var mi bilmiyorum, umarim yoktur ;)- ve yikarken kirdigim bir surahi aldik bahce satisindan.
yalniz genellikle 9'da baslayan bu satislara her iki gun de gec gittigimiz icin bu hafta hava guzel olursa bir de erken gidip ne var ne yok diye bakmak istiyorum.
bahce satisi gezmek gercekten cok hosuma gidiyor ve oradan aldigim seyler sanki yeni aldiklarimdan daha guzel ve anlamli diye hissediyorum.
oyle ki hala Dallas'tayken bir bahce satisindan aldigim kirkyama bir pikeyi hala kullaniyorum,ve yine o zaman aldigim banyo perdesi askiliklarini da uzun zaman kullandiktan sonra hala sakliyorum, bir de mucevher kutum var Dallas'ta bir bahce satsindan aldigim ve hala kullandigim esyalar arasinda.

bir de simdi evdeki esyalara, cocuklarin oyuncaklarina da ben bahce satisi yapsam neyi cikarip ne kadar satarim diye bakmaya basladim, feci bir durum :)

Hiç yorum yok: