Pages

23 Şubat 2007 Cuma

buraya kadarmis :)

Tam olarak uc hafta surdu Selim bey'in kres macerasi! Gectigimiz pazartesiden beri evde mutlu mesut dolasiyor Selim bey... Annesinin rekorunu gecti ama, simdilik cok surmedi kres macerasi. Hastaliklar, ateslenmeler, Selim'in eve geldigindeki durgun halleri oylesine cok yordu ki bizi simdilik ara verelim dedik.
Ozellikle gecen hafta birkac gun ust uste ateslenmesi cok yordu bizi. Biz Selim'in basinda sabaha kadar uyumaz olunca gunduz krese gitmesi verimlilik acisindan pek bir yarar saglamadi bize. Onun bu hastaliklardan yorgun dusmesi de cabasi. Illa da metobalizmasi guclensin diye de kreste israr etmeyi pek de anlamli bulmadik; hele de hala babasi ve ben donusumlu bu isi halledebilecekken.
Boyle iste, simdilik son buldu kres maceramiz :)
Selim'in hala emiyor olmasi ozellikle hastaliklar sirasinda cok ise yaradi. O sirada gayet istahsiz, yedigini cikaran bir haldeyken yavrumuzu tek ayakta tutan "anne sutu" oldu. Anne sutu disinda herseye "ayiy" (hayir) diyordu zira. Yalniz, memeye ekstra duskun oldu, nasil biraktiracagiz bilmiyorum.
Bir de tatsiz bir olay yasadik gectigimiz cumartesi gunu: arkadaslarimizin evindeydik, tam cikarken -cikarayak- Selim sehpanin keskin, demir yerine alnini vurdu. Normalde cani katidir Selim'in, oyle her dusmeye, kafa carpmaya aglamaz pek ama alnini vurunca cidden siddetli agladi; o da panikletti bizi. Cok buyuk olmayan bir cizikle birlikte hemen sisti ve morardi alni. Buz koyduk, ekmek bastik derken cok agladi, durup durup ic cekti. Cok sukur ki sandigimiz kadar buyuk bir darbe almamisti, gecenin ilerleyen saatlerinde nesesi yerine geldi.
Masallah, Selim tekrar bizlerle oldugundan beri cok neseli. Oyuncaklariyla oynamayi cok seviyor. Ozellikle bu aralar arabalara merak sarmis durumda. Inn Innn diyerek suruyor evde arabalari. Disarida da arabalara bakiyor, izin versek gidip tekerleklerini ellemek istiyor disaridaki arabalarin.
Bir de babasinin bir arkadasi pilli giden bir at almis, onu seviyor. Yanimiza gelip "ac, ac" diyerek illa ki acmamizi istiyor ve atin gidisini -aslinda yerler hali oldugu icin bir nebze de gidemeyisini- seyretmeyi seviyor.
"Ac, ac" kelimesi en cok kullandigi kelime su siralar. Herseyi getirip "ac" diyor, acmazsak oturup kendisi aciyor :). Getirdikleri arasinda altini sildigimiz islak mendil kutusu, oyuncaklari, acma kapama dugmeleri olan pilli esyalar, kisacasi akliniza gelebilecek hersey var.
Birsey isteyecegi zaman "anne" ya da "baba" diye seslenip isteklerini belirtiyor, arada sesini inceltip "anneeeeeeeeee" diye bana sevgi nidasinda bulunuyor -bu hali cok komik oluyor- suya "us" diyor, sicak birsey gordugunde yuzunu burusturup "cak" diyor, cay icerken biz "caaaa" diye arada cay istiyor bizden, elmaya ve benzer meyvelere "emma" diyor, kedi ve kopegi ayird ediyor; kedilere "mev" (miyav), kopeklere "aw, aw" (hav, hav) diyor; bunlar listesine eklenen yeni kelimeler.
Yuruyusu cok tatli, cok komik: babasinin deyimiyle Charlie Chaplin tarzinda, hani su eski sessiz filmlerdeki gibi :))).
Yalniiiiiiiiz:
Hala altinin alinmasindan nefret ediyor, hala alti alinirken hic mi hic rahat durmuyor.
Hala gece uyanip, emmek istiyor -ve emiyor da- ve bu konu beni hala dusunduruyor nereye kadar diye.

Kisacasi Selim her an heryerde, heran heryeri karistirir durumda ve heran her turlu oyuna hazir oluyor.

Cok guzel ki gunlerimiz yine Selim'le dolu dolu gecmeye basladi!
Iste size Selim'in krese basladigi ilk gun sabah cekilmis iki foto ve iste bizim kucuk ailemiz ;)









6 yorum:

Koyubeyaz dedi ki...

Gecmis olsun Selimcigime.... Demek yuva macerasida bu kadarmis olsun Selimcigim mutlu olsun yeter. Resimlerde harika cikmisiniz masallah masallah masallah.... operim sizi....

sumuklubocek dedi ki...

Koyubeyazcigim sagolasin dileklerin icin. evet, malesef simdilik bu kadar surdu; belki ileride devam ederiz yine ama bu hastalik mevsiminde uzak olacak kresten biraz; bir de uc hafta boyunca bize bir tafra yapti ki sormayin, tavir koydu, taniyamadik kendi cocugumuzu...
biz de seni ve zeynebi kocamaaaaaaaan opuyoruz!

Anne ve Bebisi dedi ki...

Maşallah maşallah:))
Selim biraz da sizden ayrı kaldığı için bağışıklık sisteminde sorun yaşamış olabilir mi acaba? Stres,üzüntü bağışıklık sistemini zayıflatıyor çünkü. Selim'in yeniden, olması gerektiği yerde, tüm gün anne babasının yanında olmasına en az Selim kadar sevindim:)) Umarım Selim'in bakımını kolayca halledersiniz. Sevgiler.

Not: Yerim ben Selim'in o tatlı diliniii:))) Maşallah:)

Tasneemistanbul dedi ki...

Tekrar gecmisler olsuuuunn :) yerim ben onun bu cici hallerini :) benim oglum da kapaklara takmis uzun zamandir, bu meraki sayesinde sise kapaklarini cevire cevire acip kapamaya bayiliyor :)) artik eline dolu su sisesi veremiyoruz o ayri mesele tabi :)

sumuklubocek dedi ki...

oyle sanirim Esracigim, bir de ozel ilgi eksikligi de onu sasirtti biraz sanirim -kresteyken yani-; evde her yaptigi ile ilgilenince bizler, orada cocuk boslukta hissetti herhalde kendini. siz de kisa bir sure sonra goreceksiniz insallah her halleri bir oncekinden daha tatli oluyor. Tabii teenage yaslarinda boyle dusunur muyuz bilmem ;)

Tesnimcigim; birsey ogrendiler mi acayip takiyorlar ona, bir sure devamli ayni sey... O minik ellerle nasil becerdikleri de ayri bir konu tabii. Adamcigimi da gormek isterdim oyle merakli merakli acisini kapaklari ;)

NURHAYAT dedi ki...

hepiniz cok hossunuz selim sizinle mutlu selimcigime cok gecmis olsun opuyorum sizi