Mesgul olmak guzeldir, bu gunlerimizi aramayalim diyerek yola devam ediyorum cogu zaman.
*** *** ***
Karantina gunleri baslarinda pekcok sitede "bos zamaninizda birseyler ogrenin tarzi" yazilar vardi, bilmem ratlamissinizdir belki siz de.Ancak birseyler ogrenmek icin sadece zaman gerekmiyor -hatta bos zaman birseyler ogranmeye calismanin onculu de degil-. Kendim devamli "birseyler ogrenme isi"nde oldugum icin bu konu ustunde yani neyi nasil ogrenirim sorusu uzerinde pek durmamistim. Ancak okudugum yazi farkinda olmadan birseyler ogrenmenin inceliklerini uyguladigimi gosterdi bana. Paylasayim dedim ben de.
Sinirbilimcilere gore (neuroscientist sumukluce cevirmesi) bir bilgiyi, anlama, depolama-hatirlama ve onu gerektigi yerde kullanma yetisi beynin neyin ilgili ve neyin ilgisiz olduguna karar vermesi ve filtrelemesi ile ilgili. Ornegin tennis oynarken karsidan tek bir top gelse ona vurmak icin kolaylikla fokuslanabilirsiniz ve o topa vurursunuz, ancak karsidan yuz tane top gelirse bir tanesine vurmaya odaklanmak yerine o sahadan kacar gidersiniz belki de. Bu nedenle, birseye odaklanmak onu ogrenmek istiyorsaniz oncelikle beyninizi ilgisiz bilgilerin kirliliginden kurtarmaniz gerekiyor. Yani bugunlerde ilgili oldugunuz pekcok sey olabilir ama onelikle ogrenmek istediginiz tekbirseyi secin ve o tekbirsey her ne ise onunla ilgili de odaklanip fazla bilgi kirliligine girmeden ogrenmeye calisin. Ingilizce'de gunluk hayatta cok kullandigimiz "too much on my plate" deyimi vardir, hani cok cesitli ve cok miktarda isim var anlaminda. Bu deyimle tabaginiza ne kadar az sey koyup bitirince yenisini alirsaniz o islerde basarili olmaniz o kadar olasi. On proje alip son teslim tarihini uzatmak yerine projeleri tek tek alip en kisa surede bitirip yenisine gecmek misali, yeni birsey ogrenirken de ayni anda birkac seye baslamayi degil tek tek baslayip devam etmek gerekiyor.
Belki yeni birsey degil bu sizin icin, ancak uygulamak cok da kolay degil. Soyle ki o kadar cok bilgi bombardimanina maruz kaliyoruz ki hergun, ogrendigimizi saklamak icin kapilarimizi ilgisiz seylere kapatmamiz gerekiyor.Ornegin esim benim bazi detaylara ne kadar ilgisiz oldugumdan yakinir bazen. Beni ilgilendirmeyecek, kolaylikla arastirip bulabilecegim detaylari gercekten de kafamda tutmam hic. Once hata mi yapiyorum diyordum ama farkinda olmadan aslinda asil ilgilenmem gereken seylere bu sekilde fokuslandigimi farkettim. Yani birseyi sonra kullanmayacaksam ogrenmeye kafamda tutmaya dahi calismiyorum.
Beynimizin kapasitesi cok, ama boyle diye de gereksiz bilgilerle doldurmak gerekli olanlari ogrenmemizi engelledigi icin pek de zamana deger degil.
Hani elimde cok vaktim var herseyi ogreneyim deyip de hicbirsey ogrenmeden cikmayalim bu isten diye yazayim ben de dedim. Pek didaktik bir yazi oldu :)
*** *** ***
Bu aralar havalar o kadar soguk gidiyor ki buralarda, hani cicekler de acmasa kis yeni basliyor diyecegim. Bu sabah yatak odasina dogan gunes oyle umutlandirdi ki beni sabah gunesi diye bir fotograf dahi cektim. Ama saat 10 dahi olmadan gun bulutlara teslim oldu.
Bu foto da burada dursun yarida kalan gunes sevincimi animsatmasi acisindan.
6 yorum:
Ya cok teşekkür ederim bende afallayıp duruyordum edinmek istediğim alışkanlıklar hakkında hepsini bir anda götüremiyordum fakat şimdi eleme yapacağım.
Sevgili Seyma Nil,
Faydali olduysa yazim ne mutlu bana! tesekkurler, sevgiler!
Gerçekten faydalı bir yazı, teşekkürler. :)
Üstelik, şu günlerde öyle bir bilgi, haber, dedikodu bombardımanı altındayız ki, neyi kaydedip, neyi unutacağız gerçekten önemli.
Bir hikaye vardır bizim buralarda. Bir eşeği aç koymuşlar uzun zaman. Sonra bol çayırlıklı olan yere bırakmışlar. Eşek o kadar aç ki hepsi güzel ama hangisini yiyeceğini şaşmış. Ve hiç birinden yiyemeyip ölmüş...
Ekmekcikiz hanimcigim,
gercekten de oyle... Secici olmak lazim.
Sevgiler!
Sevgili Gezgin (kisalttim isminizi :) )
Hikaye de tam oturmus, benim tenis toplari misali,
tesekkurler yorumunuz icin!
Yorum Gönder