Yazmayi seviyorum.
Aslina bakarsaniz yaziyorum da; meslegim geregi yaptigim arastirmalar ve sonuclarini yazdigim makaleler var. Ama bunlar cok didaktik, kuru, ve ben degil. Yani bu makaleleri belli bir tarzda yazmak zorunda oldugunuz icin kendinizden, kisiliginizden birseyler koyamiyorsunuz ortaya. Ve hepsi Ingilizce yazilmis makaleler. Ingilizce benim icin is dili, ic benligimin dili degil bu yuzden belli bir "kuruluk" var bu yazilarda.
Ama ben bir hikaye yazmak istiyorum, ve belki de bir roman. Tek cocuk olmanin verdigi birsey midir ama hep bir hikayenin icinde yasiyorum zaten, gercek yasamdan farkli. Sizofrenik bir durum mudur normal midir bilmiyorum ama bunlari kagida doksem roman olur belki. Ancak kagida dokmek de oyle kolay bir is degil, her ne kadar "yaraticilik" kavramiyla tezat gibi dursa da belli bir yapi gerektiriyor. Bu nedenle var "yaratici yazma dersleri, teknikleri" gibi kavramlar.
Birkac hafta once cok tesadufi boyle bir atolye (workshop) a katildim. Aslinda amac Selim ve Kerem'i yazmaya tesvik idi, yasadigimiz bolgenin kutuphanelerinden bir tanesinda, yine yasadigimiz bolgede oturan ve birkac roman yazmis bir yazarin onderliginde ortaokul-lise caglarindaki cocuklara yaratici yazarlik atolyesi gibi bir etkinlikti. Selim ve Kerem bu atolyedeyken ne yapacagimi bilemedigim ben de (ve hatta Ibrahim de) bir kosede oturup gozlemledim etkinligi. Ibrahim de (evimizin en kucugu hani artik 6 yasinda, su anda ilkokul birinci sinifta olan) gozlemlemekle kalmayip o da baktim kendi capinda birseyler yazmaya calisti atolyeyi dinlerken.
Yazar olan kadin, once bir yazi komutu (prompt) verdi cocuklara, ornegin "bir gece evde tek basimaydim, disarida hizli bir yagmur yagiyordu, yagmurun sesini dinlemekteydim ki birden kapi calindi. Bir an tereddut etsem de kapiya dogru yoneldim, ve actigimda karsimda...." diye baslayan cumleyi siz tamamlayacaksiniz. Yani uc noktadan devam edin bakalim ne gordunuz? 5 dakika sureniz var, yazin, yazdikca yazin...
Cocuklar 4-5 kisilik kucuk gruplarda bu ilk paragrafi yazdiktan sonra, yandakine gecirdiler kagitlarini; ikinci 5 dakikada amac yaninizdakinin yazdigini okuyup oradan devam etmekti bir 5 dakika kadar daha. Ayni sekilde 3-4 kere tekrarladilar bu degisim- ve yazma etkinligini. Sonucta ayni komutla baslasa da cok farkli birkac hikaye olustu bu gruplardan. Cok guzeldi.
Ne ogrendim? Yaratici yazarlik, cesitlik tekniklerle gelistirilebilen bir yetenek; elbette once istek olacak. Ve bu teknikleri takip ederseniz bir degil birkac hikaye, ve belki bir roman yazmak mumkun. Yani herkes yazabilir, ama elbette herkes iyi bir yazar olabilir mi orasi tartisilir.
Ne ogrendim? Cocuklar cidden cok farkli bir hayaldunyasina sahip, atolyeden oyle guzel hikayeler cikti ki... Oturup cocuklarla evde boyle bir etkinlik yapilabilir, evde her ne kadar zorlama olsa da onlar icin guzel bir alistirma olabilir.
Eve donunce birkac komut aradim ben de. Internet bu konuda - hemen her konuda oldugu gibi deniz, derya ozellikle Ingilizce komular konusunda (ornegin burada baya birsey var yazmayi gelistirmek isteyenler icin), ancak Turkce genelde kurslar ve atolyeler var, cok arastirmadim ama komutlar tarzi birsey bulamadim, vardir elbet.
Yani velhasil is, komutlarin birinden bir sekilde yazmaya baslamaya kaliyor, yeter ki istek olsun.
"Bir gece evde tek basimaydim, disarida hizli bir yagmur yagiyordu, yagmurun sesini dinlemekteydim ki birden kapi caldi. Bir an tereddut etsem de kapiya dogru yoneldim, ve actigimda karsimda...."
Peki siz nasil devam ederdiniz yukaridaki baslangica? Deneyelim mi?
2 yorum:
Bu tarz kurslar ve etkinlikler çok oluyor.
Benimde zamanında ki o dönemler istanbulda yaşıyordum gittiğim kurslar olmuştu.
Gelişim ve geliştirme konusunda oldukça faydalı.
Verim kısmı iki tarafla alakalı tabii ki.
Evet caba harcamak gerekiyor, yani odaklanip yazmak ve cabalamak gerekiyor ozellikle kurgusu guzel bir roman yazabilmek -ki birgun yazabilmeyi diliyorum- icin caba cidden onemli!
Tesekkurler yorumunuz icin!
Yorum Gönder