Pages

14 Aralık 2016 Çarşamba

Bir çocuk sabahı...


Gariptir, dunden beri su dizeler kalbimde, aklimda, dilimde...


“Küçücük bir sabah
Bir çocuk sabahıydı
Anam olmadığı için
Oyuncağım uyandırdı beni
/.../
Ak bir uyku olmuştu ölüm
Anamın kara gözlerinde
/.../
Babamı amcalar vurdu
Ağabeyler öldürdü ağabeyimi ablamı
Kendi kendine öldü anam
Onu hiç kimse öldürmedi
Ben anama küsüm yargıç amca
Ölürken beni öpmedi”

Ilk dort dizesi eksiksiz kalmis, aklimda. Boluk porcuk animsadigim son kisimlarini tamamlamak icin internet aramasi yapmak durumunda kaldim. Ilk nereden okudum bu siiri cok hatirlamiyorum. Turkce ya da edebiyat kitabi olmali diye dusunuyorum, sonra son misralara bakinca, okulda bunlarin okunmasina izin vermezlerdi bizim zamanimizda diye dusunuyor, belki evdeki bir siir kitabiydi diyorum ama destansi, hikayemsi siirler disinda cok da siir okumadigim aklima gelince yine ders kitabiydi galiba diyorum. 

Nerede okudugumun onemi pek de yok aslinda. Onemli olan bu dizelerin, annesizligin, annesizligin acisinin, o kucuk yaslarimda -ortaokul ilk yillari zannedersem, 11-12 yaslari- kalbimde canlanmasi, beynimin derinliklerine yerlesmesi. 

Bazi anilari yasariz hep bizimledir. Bazi anilari bir koku tetikler, bir melodi, bir resim, bir kare, bir tad, bir sozcuk... 

Bu siiri hatirlamami tetikleyen bir degil, birkac sey oldu aslinda dun. Once, Halepteki sivillerin, ozellikle cocuklarin, insanligimdan utandiran goruntulerini gordum... Biz gormeye dayanamayan bir naiflik icindeyken o insanlar, o yavrular, o anneler, o babalar bu buyuk aciyi, savasin acisini yasiyorlar. Sonra evde olmami firsat bilerek actigim Turkiye kanallarinda haberlerde sehitlerin yarim kalmis, yarim kaldirilmis yasam oykulerini dinledim... "Buyuttum" dedikleri ogullarinin- kizlarinin resimlerini open analari, babalarini kaybetmis yavrulari gordum... 

Ustune, bir de "anne" diye bir dizi varmis, ona denk gelip, kaydi gozum... 
Anne olabilmenin, ya da olamamanin anlami ustune dusundum. Var olan annemin beni "annesiz" birakisini, kendi cocuklarimi, onlarin saclarinin, terlerinin kokusunu hissettim. 
Cocuklarimi, onlarin masumiyetini ozledim, okuldan hemen gelsinler istedim. 

Ve iste bu arada hep bu dizeleri soyledi dilim, kalbim... 

"Küçücük bir sabah
Bir çocuk sabahıydı
Anam olmadığı için
Oyuncağım uyandırdı beni"

*** *** *** 
Sonra cocuklar geldi ve gundelik yasama dondum mu? 
Donemedim, donemiyorum... 
Olumle basbasa kalanlari, yasam savasi veren cocuklari dusundukce donemiyorum. 
"Ne oldu annecigim?" diyen cocuklarima, "dua edin, dunyada nerede olursa olsun annesiz, babasiz, savunmasiz kalmis tum cocuklar icin guzel seyler, guzel gunler isteyelim" diyorum, devamli... 

Bir umut, belki onlarin kucuk, masum yureklerinden cikan dualar kabul olur, bir umut... 




2 yorum:

Ayşe'nin Kozası dedi ki...

şiir ne dokunaklıymış...yazın da ...

Sumuklubocek dedi ki...

sevgili Aysecigim...
ah bir anlatabilsem icimdekileri, oldugu kadar paylasmaya calisiyorum...
bu aralar huzun, uzuntu hep bir arada...