Pages

16 Mart 2011 Çarşamba

dugme kutusu

Bugun Selim, Kerem ve anneanneleriyle birlikte kutuphaneye gittik. Kutuphanede gordugum bir cocuk kitabi beni cocukluguma dondurdu.
Sizin var miydi -ve belki hala da vardir- bilmem ama anneannemin bir dugme kutusu vardi, ayni bugun Selim'e okudugum kitaptaki gibi.
Icinde cesit cesit renkte, buyuklukte ve yapida yuzlerce dugme vardi bu dugme kutusunun icinde. Icindeki yalnizca birkac dugmenin hangi cekete, veya elbiseye oldugunu tahmin edebildigim bu dugmelerin cogu eski kiyafetlere ait olmali diye dusunurdum.
O dugmelerle saatlerce oynadigimi hatirliyorum. Renklerine gore gruplandirir, buyukluklerine gore siralar, suslu dugmeleri bir kenera ayirip degerli mucevherlermis gibi oynardim. Hatta yeterince buyuk olanlardan bir tanesini -hatirliyorum da genelde yavruagzi kemik bir dugmeydi bu bir ipe gecirir, ipi yuvarlar -aslinda nasil anlatilir bu yaptigim tam da bilemiyorum, yuvarladigim ipin iki ucundan cekerken dugmenin hizlica donmesini izler ve cikardigi vizzzz, vizzz sesinden muthis bir haz duyardim...
ne cok severdim o dugme kutusuyla oynamayi...
tum bu anilar bugun bu kitapla canlandi:

kimbilir, belki Selim'le Kerem'e de bir dugme kutusu yapmaliyim...





*** *** ***
Bugun Annecafe'nin bu yazisini keyifle okudum. Okurken kendi kucuklugumdeki mektup arkadasliklarim geldi aklima. Ne keyifliydi uzak diyarlardan mektup almak. Ve hatta icinden cikan degisik bir cikartma, kucuk renkli bir kagit, degisik pir pecete -pecete ve pul kolleksiyonu yapanlardandim-, zarfin ustundeki pul o gun cok mutlu olmama yeterdi.
mutluluk cok kolaydi ben kucukken... benzer seyleri yasar belki bir nebze diye hemen Selim icin bir hesap aldim ben de, Kerem'e de alacagim ;)

*** *** ***
Bu aralar, babami da onceki goruslerimden farkli olarak cok eskiye ozlem icinde buldum. Ozellikle eski Izmir'i ozledigini anlatiyor siklikla, ondan eski izmir'i dinlemek bizim de cok hosumuza gidiyor.
Aslinda anlatilanlari bir kenara kaydetmek lazim, kaybolmasin diye. Her ani, paylasilan her kare cok degerli aslinda, birgun belki bir arastirmaya yardimi olur, kimbilir...
**** *** ***
Mutluluk demisken ustte, cagimizin "mutluluk doyumsuzlugu"yla ilgili okudugum bir yaziyi paylasmak istiyorum sizinle, bir dahaki yazimda...

2 yorum:

sumeyye dedi ki...

o topalak eller ısırılası!! maşallah

sumuklubocek dedi ki...

:)))