Pages

3 Nisan 2007 Salı

Kritik bir bakis...

Son zamanlarda herkesten fazlaca duyar oldum bu diziyi, "Turkiye'de cok begeniliyormus" diye yorumlarla birlikte. Boylelikle, hic de azi, eksigi olmayan hedeflerim arasina koyup "izleyeyim bari" diye basladim. Gerci daha "az" izledigim, daha "cok" dinledigim soylenebilir; eski radyo tiyatrolari gibi bilgisayarda bir ekranda oynarken o, ben diger ekranda is yapiyor oluyordum -bu da bir dip not olsun!-.
Cok meraklandirmadan soyleyeyim "Hatirla Sevgili" dizisinden bahsediyorum. Diziyi, guzel, sevdigim, ozledigim mekanlarda -Buyukada gibi- gecmesinin yanisira izleyiciye -ozellikle de o yillarla ilgili en ufak fikri bile olmayan bazi kusaklara -80 kusagi diyecegim ama alinanlar cikabilir, soz meclisten disari diyerek "bazi kusaklara" diyorum- donemin sosyo-politik olaylarini ve bunlarin genel toplum ustune nasil yansidigini, ve farkli fikirli insanlar arasindaki gerginlikleri, yasam ve dusunus farkini-bunu cok iyi bilirim-, kiyafetlerini, konusma ve yasam tarzini gayet iyi aktarmasi acisindan cok basarili buldugumu belirtmeliyim.
Muzik secimleri de oylesine guzel; sandiktan guzel parcalar cikmis.
Genelde oyuncu kadrosu da basarili -bir kisi disinda. "Yasemin" rolune secilen kisiyi; hem cok kucuk gostermesi, hem de oyunculuk yetenegi acisindan cok cok kotu buldugumu belirtmeliyim. O oyuncu kadrosuna fazla yakismayan; gulumsemek, sehla bakislar firlatmak ve aglamaktan baska rol repartuari olmayan bir hanimkizimiz diger sanatcilar arasinda cokca siritmis malesef.
Yalniz dizi konusu ve tarzi acisindan her ne kadar cevre olaylarla orulmus olsa da bir "Turk filmi" tamlamasinin otesine gecememis bence. Hatta aradaki uzun uzuuuun bakislar, el ele tutmalar, karsilastiginda konus(a)mamalar; cokca aglamalar; yanlis anlamalar -bu liste uzayip gider- diziyi hadi Turk filmini de gectim eski zamanlarin Kole Isaura ve Marianna dizilerini aratmayacak bir "pembe dizi" -soap opera- haline sokmus, hatta fazlasiyla sokmus.
Belki de sadece bu nedenle benim gibi bir "radyo sovu" niyetine dinlenebilir.
Bir de ozellikle youtube'da dizi bolumlerinin altina birakilan yorumlara da takildi gozum bir ara. Yorumcular arasinda bir yanda Ahmet'i tutanlar -"Ahhh Ahmet sana bayiliyorum" diyerek ahmet'e tapanlar mi demeliyim-, diger yanda Nejat'a aciyanlar "esasli erkekmis, ben onun yaptigini yapamazdim" notuyla birlikte, ortada Yasemin'e kizanlar "adamlari birbirine dusurdu bak yine!" ve kenarda "birakin Yasemin'i kim ne yapmis -bunun argocasi yaziliyor genelde-, siz memleketin haline bakin" diye isyan edenler, her cesit yorum almis basini gitmis...
****** ******
Ama....
Ama, bu dizinin bu kadar populer olmasinin ardinda yatan sebep baska gibi geliyor bana. Bu dizinin boyle tutkuncasina sevilmesi belki de bir "ozlem"e, bir "aclik"a dayaniyor diye dusunuyorum.
Toplumca daha cok sevmeye, sevilmeye, sevgi'yi dillendirmeye ve bolca da romantizm'e duyulan bir aclik... Gercek hayatlarda yasan(a)mayanlar, ama cokca yasanmak istenilenler Ahmet, Yasemin ve Nejat arasindaki ask ucgeninde bizim de giriveriyor yasantimiza boylece.
****** ******
Oyleyse, diyorum ki ben birakalim boyle dizilerde yasamayi, dizilerle yasamayi ve kendi yasantimiza sokalim "sevgi"yi; bolca da romantizm'le suslenmis olarak elbette....

12 yorum:

Anne ve Bebisi dedi ki...

:) Ben de senin gibi bir yandan çalışıp bir yandan radyo tiyatrosu niyetine arkadan dinliyorum bu diziyi:) Çok bayık bence:P Bana hiç hitap etmiyor. Ayrıca sadece Yasemin değil Ahmet karakteri de hiç iyi oyuncu değil. Kendisine seslendirme yapııyor, kendi sesi değil de neden sürekli fısır fısır sözde buğulu konuşturuyorlar anlamıyorum:) Beni çok rahatsız ediyor onun o pek romantik buğulu sesi:P Kim kiminle ne yapmış olayına girmiyorum:) Neyse zaten benim dizim Yaprak Dökümü:) Oldum olası sevmişimdir, eski çekim dizisini de, öyküsünü de. Hatırla Sevgili'ye göre çok daha derin dersler barındırıyor diyorum:)
Uf amma uzun yazmışım:P
Selim nasıl bu arada?

Ekmekcikız dedi ki...

Dizi hakkında hiç bir yorum yapamayacağım, seyretmiyorum.
Daha doğrusu, geçen sene deliler gibi baktığım ve bu sene el mahkum seyrettiğim ve sonunda (ohh!) biten "Hırsız-Polis" dışında yerli dizi takipciliğim olmadı.
Zaman zaman CNBC-E dizilerini seyrediyorum, o kadar.
Yakın çevremde dizilerle ilgili anlatılanları izliyorum. Galiba, üç aşağı beş yukarı hepsi, derdini iyi anlatamamk ve reklamlara esir olmak dertlerinden muzdarip.
Bu durumda, dizi takipciliğiyle esir olmak yerine iyi bir film seyredip, atlayıp geçmek en iyisi diye düşünüyorum.

Mademoiselle dedi ki...

Ben ilk iki bolumunu sevdim, sonra uzunca "bir bolumunu" sevmedim, sonra tekrar sevdigim bolumleri oldu, son bolumunde artik daha fazla tahammul edemeyecegimi dusundum. Sanirim bundan sonrasini izlemeyecegim. Ben o ucluden hicbirinin askinin gercek hayatta yasanabilecegine inanmiyorum...
Sevgiyi dizilerde yasamayi birakip, kendi hayatimiza tasimamiz konusunda sana katiliyorum arkadasim.

cenebaz dedi ki...

O saatte Ihlamurlar altında var. Ben onu tercih ediyorum, o yüzden dizi ile ilgili detayları pek bilmiyorum ama reklamlarda zaplarken gördüm. Haklısın kız çok ağlak suratlı duruyor. Bir de hem bu kız hem de Naz Elmas yapıyor o hareketi. Kızdıkları zaman dudak büzüp gözlerini kısıyorlar. Bunu da oyunculuk sanıyorlar. Oysa gençlikleri güzellikleri olmasa o dizilerin yanından geçemezler. Oyunculukları sıfır(Çok mu zalimane eleştirdim?)

sumuklubocek dedi ki...

el ele olduk elestirdik diziyi :)))
zalumane degil cenebazcigim "gercekci" diyelim biz buna ;)
esracigim, sana da katiliyorum, eski ve edebi yonu agir basan dizilerin anlattiklari kesinlikle baska bir taddaydi.
sevgili ekmekcikiz, dizilere esir olmak konusu cok var sanirim turkiyede, keske kurtulunabilse...
ellecigim, sanirim gercek hayatta baya bir na-romantik bir kisilik oldugum icin boyle dusunuyorum ben biraz da...

Mademoiselle dedi ki...

Yazilan tum yorumlari gorunce daha fazla susamayacagimi dusundum. Yok arkadaslar, oyunculuk oyle kolay birsey degil. Elini kolunu sallayan herkes oyuncu olamaz, ben bizzat tecrube ettim. Ustelik bir insanna ikinci kez basrol sirf guzel oldugu icin verilmez. Ben Cenebaz'in dedigine maalesef katilmiyorum. Naz Elmas'ta, Beren Saat'te iyi oyuncular. Sadece kendi karekterleri disindakiler konusunda basarili degiller. O surekli yaptiklarini dusundugumuz mimikler, onlarin dogal halleri,yuz ifadeleri...Her oyuncu her rolu oynayamaz.Pek cok begendigimiz oyuncuyu dusunursek, onlar dahi sinirli rolleri oynuyorlar hep. Nilufer Aydan mesela... Bence cok iyi bir oyuncu ama kendisini bildim bileli hep kotu kadini oynuyor...

ycurl dedi ki...

Benim durumum biraz mademoiselle benziyor. Ilk basta sevmistim sonra hic sevmedigim bolumler oldu. Donem dizisi cekmek aslinda o kadar kolay bir sey degil. Bundan once cemberimde gul oya dizisi vardi. O da 70lerde yasanan ask hikayesini donemin siyasi ve sosyal yasami ile isliyordu. Hatirla sevgili dizisi de bana onu hatirlatti. Ama melodrami biraz fazla kacirdilar. Yine de Turk dizileri arasinda arada ic baysa da eli yuzu duzgun ve emek harcanmis bir dizi. Turkiye'de her gun 2-3 dizi yayinlandigi icin iclerinden bir kac tanesinin duzgun olmasi iyi bir sey. Benim favori dizim Sasifelek cikmazi idi.

sumuklubocek dedi ki...

Sasifelek cikmazi cidden cok guzel bir diziydi... eh, tabii cogu oyuncusunun tiyatro gecmisli oldugu dusunulurse...

iremmm dedi ki...

ayy miiyy miiiyy ilerleyen bir dizi...bana eskileri hatirlatiyor..ya kardesim ben naapim eskiyi yaaww..hadi yapsana 2040 senesinin dizisini..gorelim yigitligini o zaman...gerci onu da millete tayt giydirmekten ileri goturemezler ama neysee :))
öpüldin cnm...BU ARADA BEN GELDİİİMM ;)

Serra yiLmaz dedi ki...

Seviorum bu diziyi. iLk ba$ta aLi$mam zor oLdu ama di$ baSkiLara daha fasLa dayanamadim. ;p
Hakli oLabiLirsin, beLki de kendimizde goremedigimiz $eyLeri tv ekranindan gorunCe fazLa ciddie aLioruz. O yorumLari ben de okuorum, bazen cok guLdurenLeri oLuo arada. Diziyi izLemeden onCe onnari okumak Lazim; bi bakima ozet gecioLar.. ;)

~Serra

sevgistanbul dedi ki...

insan herkes kendisi gibi dusunuyor saniyor bazen galiba:).Hatirla Sevgili benim su aralar en sevdigim dizi.Hatta o kadar ki ondan sonra baska her dizi yavan ve samimiyetsiz geliyor.Cuma dizi bittikten sonra ya blogumda ya eksisozluk'te yorum yaparken buluyorum kendimi:).
Sanirim eski Istanbul,insanlarin safligi ve nezaketi beni etkiliyor.Seviye dusmuyor insan iliskilerinde.
Yalniz son bir kac bolum diziyi uzatmak adina Turk filmine cevirdikleri dogru,ama bizim seyircimiz de aci cekmekten hoslaniyor sanki:).60lar guzel anlatilmisti.Simdilerde ayni tad yok gibi.
Beren Saat 'temiz aile kizi' rolu icin uygundu,ozellikle adadaki cekimlere yakisiyordu,ama artik cig geliyor halleri.
Ahmet'e ise objektif bakamiyorum.Benim favori karakterim:)
Uzun yazdim biliyorum ama sozkonusu bu dizi olunca boyle oldu:)

sumuklubocek dedi ki...

sevgicigim, dizi hakkindaki bazi yorumlarina katiliyorum, ozellikle insan iliskileri ve o yillarin samimiyeti ve hatta ulke meselelerine olan duyarliklari konusunda... ve ben de yazimda bu konularda diziyi guzel buldugumu belirttim -sezar'in hakki sezar'a misali ;)-
ama ask mesk konulari konusunda cok katiyim galiba, pek inandirici bulmuyorum.
***
serracigim biliyorum senin favori dizin bu! dizi muziklerini senin sitende gormustum ben de ilk once ;)