Bir ben vardir bende
Bende benden iceri...
Bende ise benden iceri bir ya da birkac ben daha var (duz anlamiyla algilamak derseniz Yunus'u). O benler carpisiyor bu aralar: biri "dur" derken, biri "git" diyor... Icimdeki Musa ve Firavun karsi karsiya geliyor, birisi "artik 40'li yaslardasin, durulma zamani" derken, digeri bu yasa kadar ne yasadin ki haydi zaman yeni birseyler deneme zamani(!)diyor...
___
Anlasilacagi uzere 41 yasima girdim, gectigimiz Aralik'ta.. Degisik duygular icindeydim, cok da depresif durumdaydim, bu nedenle de bir dogumgunu yazisi dahi yazamadim.
Sonra... sonra 16 yillik bir dostumla konustum... Kendisi birkac gun once 91 yasina girdi. Yani ben dogdugumda kendisi 50 yasinda imis... Ona 40'li yaslar duygularimi ifade edince "herseyin daha heyecanli hale geldigi yaslardasin" dedi. Kendisi 91 yasina karsin evinde tek basina yasayan ve yasam dolu bir insan. Aslinda 91 yasinda oldugunu kendisinden ilk defa duydum. Eskiden "39. yasimin 35. yildonumu" gibi ifadeler kullanirdi, kendi yasindaki arkadaslariyla pek gorusmedigini soylerdi bana "ne zaman biraraya gelsek hastaliklardan bahsediyorlar ve benim hosuma gitmiyor" derdi.Onun bu yaklasimi cok hayat dolu geldi bana. Bu degil sadece, benimle -ve genelde kendine gore cok genc insanlarla arkadas olmasi, kendini hep guncel tutmasi, birsekilde yuruyus, yuzme vs ile kendini aktif tutmasi aslinda ornek alinacak seyler, yani insana "40 da ne ki, daha 50 senem daha var(???)" dedirtiyor!
Gecenlerde yine, belki de bir dizideydi animsamiyorum, en guzel yaslar 40'lar deniyordu; hem enerjin hem de yapmak istediklerini gerceklestirecek maddi olanaklarin -muhtemeldir ki- vardir diye. Aslinda bir anlamda dogru dedim, 20li yaslarda genciz ama belki de parasisiz , 30'lu yaslar birseyleri oturtma, cocuklarin kucuk oldugu zamanlar, 40'lar hem maddi anlamda hem de cocuklarin biraz daha buyumesi acisindan belki de daha da "ozgur" oldugumuz zamanlar. Yani 40 li yaslar gercekten de yeni seyler deneme zamani belki de.
Ama benimse pek icimden gelmiyor; gordugum yerler bana yeter dunya hep ayni zaten diye dusunuyorum. Pekcok insanin zevk aldigi seyler, gezmek, yemek-icmek, alisveris yapmak, insanlarla birlikte olmak, luks seyler tuketmek benim icin gercekten de hicbir anlam ifade etmiyor. Neyin anlami var onu da bilmiyorum. Belki de cok bireysel bir toplumda yasamanin getirdigi muzmin yalnizlik benim de icime isledi cogu insanin zevk aldigi seylerden zevk alamiyorum. Normal mi? Kimbilir? Belki de arayislarim manevi daha cok; yani icimde bir yerlerde doymak istiyorum ve bu istegi fiziki mekanlar, insanlar, kalabaliklar karsilamiyor; apayri birsey...
Oyle iste bir gorunen ben var, bir de ben var, hangisi gercekten ben bilemiyorum.