Pages

4 Kasım 2009 Çarşamba

Bugunlerde Selim ve Ahmet Kerem kardesler

Selim ve Kerem'i uyuttuguma gore nihayet uzun zamandir yazmak istediklerimi yazabilirim. Aslinda draft halinde bir Lizbon yazisi (gezelim-gorelim formatinda :)) var halihazirda, ancak bir turlu yaziya son noktayi koyamadigim icin -uzunlugundan degil, elim gidip de yazamadigimdan- onu da hala draft halinde bekletmekteyim.

Abimizle baslayalim: Selim bey gectigimiz cumartesi Halloween gunu bir ilki yasadi ve trick-or-treat'e seker toplamaya cikti. Aslinda yolu yontemi nedir bilmedigimiz icin yine cikmayi dusunmuyorduk ancak cumartesi aksami kapimizi calan, seker toplamaya cikan Halloween cocuklarini ve kostumlerini gordukce onlara seker vermek icin cabalayan Selim'in heyecanini gorunce, onun da bu seker toplama deneyiminden hoslanacagini dusunerek biz de seker toplamaya cikacagini bildigimiz bir arkadasa takilmaya karar verdik. -ooo baya uzun bir cumle olmus bu, tek nefeste okuyanlar? :)))-
Selim evdeki ustunde robotik birsey olan kiyafetini ve isikli yelek ve botlarini giyince gayet mutlu oldu bu son dakika hazirlanmasindan ve Kerem ve babamizi evde birakarak dustuk yollara.



Seker almaya gittigimiz ilk kapida once ne yapacagini biraz sasirsa da Selim, ikinci evden sonra trick-or treat uzmani olmustu bile :). Kendisine uzatilan seker dolu tabaklardan seker secmeye calismasi cok ciddi bir isti ve gorulmeye degerdi dogrusu. Bizim bol gonullulugumuze karsin "bir tane alin lutfen" evsahipleri ise bence cok antipatikti.



Gecenin sonunda sepetini dolduran Selim yorgun ama mutlu bir sekilde eve geldiginde tek tek topladigi sekerlere bakip bir tanesini tattiktan sonra gerisini ertesi sabah kahvaltidan sonra yemek uzere birakarak yataga serildi. Hos, bizim cukulata ve sekere pek de duskun olmayan oglumuz su an itibariyle hala sekerlerini bitiremedi.

Kerem bey ise buyumeye devam ediyor ve bunun farkindaymiscasina bazen oyle hareketler yapiyor ki neredeyse kollarimizdan yuruyup gidecegini zannediyoruz. Yatirdigimizda kendi kendine kalkmaya calisiyor, kucagimizdayken ayaklarina guc vererek tirmanmaya calisiyor.



Bu aralar en guzel hali etrafa gulucuk sactigi oyun modlari ve ona dogru konusmalarimiza cesitli sesler cikararak ve hatta zaman zaman sesli bir sekilde gulerek karsilik vermesi. Bu zamanlarda ara ara kiskanclik moduna giren Selim'e eski foto ve videolarini gostererek gonlunu almaya calisiyoruz. Bizim de anilarimiz tazeleniyor Selim'in bebek-cocuk halinden bir hayli uzaklasip iyice cocuk olan haline hala alisamamis oldugumuz su gunlerde.

Fotograflar, insallah lutfedip de makinadan bilgisayara gecince buraya da bir iki dusecektir efendim ;)

3 yorum:

Mademoiselle dedi ki...

Ne kadar degismis Ahmet Kerem, inanamiyorum:), masallah cok seker.Sanki sana daha cok benziyor sumuklubocekcigim, sz ne dusunuyorsunuz?

sumuklubocek dedi ki...

Selim gittikce babasina benziyor, Kerem de bana benzesin bari :)
saka bir yana, ben de dun ilk dogum resimlerine bakiyordum ki ayni seyi dusundum.
gorusmek uzere...

Anne ve Bebisi dedi ki...

Abinin kopyasi bence :P