Pages

8 Temmuz 2008 Salı

Duyuru :)

Sevgili okurlar,
hani benim sumuklubocek diye bir blogum vardi, sonra gozbebegim de cikti ve enson da ikisinin birlesimi burasi oldu.
ben bunlarin tumunu birlestirmek istedim... ve bu da W0rdPreSS'te mumkun olunca artik insallah son kez olarak oraya tasinmaya karar verdim. Orada sifreli yayin nasil oluyor henuz kesfedemedigim icin simdilik herkese acik konumda.
Burada gorusmek uzere:
http://gozbebegimveben.wordpress.com/

7 Temmuz 2008 Pazartesi

Boston'da 4 Temmuz 2008

Bu 4 Temmuz'u farkli bir sekilde gecirdik... Aslinda gunumuz Sebo'nun asker arkadasi ve esinin gelisini planlayip onlarla ne yapabiliriz diye arastirirken sekillendi. 21 gunde de asker arkadasi olur muymus demeyin, oluyormus. Tesaduf bu ya Sebo'nun New York'ta calisan asker arkadasinin esi de benim Bogazici'nden bolum arkadasim cikti. Isimleri unutsa da insan yillar sonra bile simalari animsiyor. Boylece yillar oncesine de kucuk bir gezinti yapmis olduk hepbirlikte.
4 Temmuz burada Dallas'in aksine pek bir renkli geciyor. Daha sonra buradaki arkadaslarimizla da bir yerde bulusup hepbirlikte havai fisek gosterisinin yapilacagi Charles nehri kiyisina gittik.

Charles nehri kiyisinda havai fisek gosterisini izlemek icin bekleyen tekneler



Yolda Boston'da yasayan diger arkadaslarimizin cocugu ve Selim kendi kendilerine takildilar. Bu arada arkadaslarimizin cocugunun adi da Selim :)))

Selim & Selim










Gece baslayan Boston Pops grubunun canli muzigine ilerleyen saatlerde yarim saat- kirkbes dakika kada suren havai fisek gosterisi de eklendi. Selimleri bu saate kadar uyanik tutabildik de onlar da izlediler gercekten cok iyi organize edilmis gosteriyi.
Donus yolu cok kalabalik olsa da eve dondugumuzde gercekten de gittigimize degdigini dusunduk, hem de arkadaslarimizla hosca vakit gecirdik.
Organizasyondan fotolar icin buraya bakabilirsiniz.

3 Temmuz 2008 Perşembe

Tasinma durumlari ve dusundurdukleri...

Dusunuyorum: Amerika'da yasadigimiz surece kac ev degistirdik diye. Once bir karisiyor aklim, sonra saymaya basliyorum bir, iki, uc, dort, su an oturdugumuz bes ve bu ay sonunda altinci evimize tasinacagiz. Alti seneye bes; yedi seneye alti ev sigdirmis olacagiz yani.
Simdiki evimizden genel olarak memnun olmamiza karsin bulundugumuz semtten memnun degiliz bir, cok katli apartman olusu ve cevresinde pek oyun alani olmayisi sebebiyle Selim icin pek uygun bir yer degil iki. Bu nedenle yaptigimiz arastirma sonucunda bol yesillikler icinde ve benim ve Selim'in (Selim de benim universitenin kresine basliyor eylul ayinda) arabayla rahat bir sekilde okula gidebilecegimizden dolayi -burada devamli metroyla okula gidip geliyordum, bir sure sonra cidden cok yorucu oluyor- resimlerini gordugunuz evlere tasiniyoruz. Evlerin en sevdigim yani iki katli olmasindan dolayi ozel alanlar olan yatak odalarinin ustte kamu alani sayabilecegimiz oturma odasi ve mutfak vb gibi yerlerin giris katinda olmasi. Ve elbette bol yesillik ve Selim'in gonlunce kosturabilecegi ve benim de bu arada oturup bir yandan kahvemi yudumlarken bir yandan Selim'e goz kulak olabilecegim ortak bahce alanlarinin olmasi.
evin giris kismi



on dis cephe genel gorunum



evin arka cephesi, bahceye bakan kisim



*** *** ***

Hos, yeni bir yere tasinmak her ne kadar heyecanli olsa da bu tasinma telasi neredeyse her seneye bir tane denk dustugunden beni bedenen cok olmasa da kafaca cok yoruyor. Artik bir yere tam olarak yerlesmek istiyorum. Bir yere tam olarak yerlesmedikce aidiyet duygum da kayboluyor. Insan bir yere ait hissetmeyince kendini de boslukta kaliyor cok. Eger kafayi takarsaniz depresyona bile goturebilecek bir durum. Uzun zamanli plan yapamiyorsunuz ornegin; ya da begendiginiz bir esyayi alamiyorsunuz. Aman buyuk olmasin, aman tasindigimizda kolay olsun misali...
Biz bir sure daha boyle gocebe olacagiz galiba... Soylemis miydim Sebo da Boston'dan arabayla 4-5 saat uzakliktaki bir universitede calismaya basliyor. Her ne kadar Sebo siklikla buraya gelip gidecek olsa da bir sure "single mom" olarak surdurecegim yasantimi. Ne kadar bu durumu surdurebilecegiz bilmiyorum; hayirlisi demekten baska bir sey yapamiyoruz simdilik.
*** *** ***

Bugun burada da hayret de olsa sicak bir gundu. Selimle akvaryuma gittik yine. Gidis yolumuz Faneuil hall civarindan gecerek, Selim'le yuruyus modunda yavaaas yavaaas gittigimiz icin cok keyifli gecti. Selim sokak calgicilarindan tutun da cesitli dukkanlara kadar takildi. Hos akvaryuma girdigimizde coktan yorulmus olmasinda karsin baliklar ilgisini uyanik tuttu. Yalniz donusta akvaryumun hemen yanindaki metro duragini gorup "buradan, buradan" diyerek beni metroya sokmasi trene biner binmez uyuyacagini bildigine isaretti galiba :).
Her disariya ciktigimda sasiriyorum bu sehirde ne kadar cok Turk oldugunu gorerek. Yine hem akvaryumda hem de metroda Turkce konusan insanlarla karsilastik. Sasirmamin sebebi Dallastayken kendi gorustugumuz cevre disinda pek fazla Turk'e rastlamiyor olmamiz. Bazi yurtdisinda yasayan Turkler sebebebini anlamadigim sekilde etraflarinda Turk olmasindan rahatsiz olsa da benim hosuma gidiyor hic beklemedik bir anda Turkce duyup kendi insanimizi gormek. Bu da boyle bir not olsun bakalim ;)

1 Temmuz 2008 Salı

mini tatilimiz

Gelir gelmez yazamama nedenlerinden biri ise Sebo'nun kisacik tatilinde birseyler yapmak istememiz ve bu nedenle Boston'a bir bucuk saat uzaklikta olan Cape Cod'a gidisimiz oldu.
Denizden gelip yine kosarak bir deniz kenarina -pardon buradakilerin kullanis sekliyle okyanus kenarina- gittik. Elbette yine en cok Selim'i mutlu etme amacli olarak.
Ege sahillerinde deniz kabugu bulmak dort yaprakli yonca bulmak kadar mucize haline gelmisken okyanus kenari olmasi dolayisiyla burada bir suru deniz kabugu, kabuklu deniz hayvani ve bilimum bilinmedik kucuk deniz yaratiklari vardi plajda. Sanirim bu nedenle denize girmek benim icin pek cekici olmadi bu sefer. Hos, yine de deneme amacli -curiosity, kills the cat- girdim ici pek dolu sulara. Ama orada oldugumuz birkac gunumuz bol temiz, okyanus havali, bol gezintili, bol bol dinlenmeli gecti. Selim sayesinde pek cok insanla tanistik. Amerikalilar genel olarak cocuk seven, cocuklara cok anlayisli yaklasan insanlar. Bu nedenle de ekstra rahat ettigimizi belirtmeliyim.
Tatil boyunca Selim sudan cikmadi.
Sebo uyudu :)
Ben de onlari kameraya cekip durdum.
Iste fotolarimiz, arada sanat calismalarim da var ;)
***
marti



dalgalari asmak



bu kim?



yakin plan deniz kabuklari



milyonlarca deniz kabugu



sahil...



deniz sevdalisi Selim



sagda, sevimli otelimiz



odadan okyanus manzaramiz



makinayi elimden almak uzere "vereeer misin annecigim" diye yaklasan Selim




ve tatil donusu Selim -bu bindigi oyuncak hala populerligini yitirmemis durumda