Pages

28 Mayıs 2005 Cumartesi

80'lerden animsananlar, biraz keyifli biraz hüzünlü...

Biraz once bir blog'da yine seksenli yillara ozlemle ilgili bir yazi okudum. Bir donem bunlar animsaniyor,sonra konusulmuyor bir donem, neden sonra tekrar animsaniyor; ama hic mi hic unutulmuyor. O donemleri unutmak mumkun degil sanirim. Asagida cok sevgili arkadasim Barbha'nin yazmis oldugu seksenli yillara ait bir yazi var. Kimi seyler eminim okuyanlar icin cok tanidik gelecek. Ben okudukca bazi seyleri tekrar tekrar yasadim, hos da oldu. Seksenli yillara ozlem denilince bu yazi geliyor artik aklima benim.

80'Lİ YILLARDA YAŞAMAK DEMEK

1980li yıllarda hayatının ilk tecrübelerini yaşamış, ilkokula gitmiş,
kenan evren'i, erdal inönü'yü, özalı tanımış olmak, ajda pekkan'ın
alo, michael jackson'ın pepsi reklamlarını hatırlayacak kadar şanslı
olmak demek Big in Japan , the final countdown , eye of the tiger
demek. icraatin içinden demek, semra koy bir kaset de neşemizi bulalım
demek. köprü demek, ödediğiniz her kuruş verginin yol, su, elektrik
olarak size geri dönmesi demek

voltran voltran voltran demek , depozito toplamak adina kola sisesi
biriktirmek demek , adile nasit ten masal dinlemek demek.

Camgöz ile cimcime demek, "evet pepeee baloon baloon", "üzüntü ve muz
kabuğu" demek.

Bay yanlış ile doğru Ahmet demek

Bakkal amca, bir kalem, bir pergel, bir de çukulata alacağım demek.

Uvvak uvvak lee cooper demek

debbie gibson, tiffany, jason danovan, sandra, modern talking vb...
dinliyor olmak...comanchero'nun ve life is lifeın sözlerini
ezberlemeye çalışmak demek...michael jackson, madonna, samantha fox
demek

korhan abay,cenk koray,metin milli,ersen ve dadaşlar
demek.clementine, he-man, she ra, transformers demek.

okula siyah önlükle gitmek demek. kayahan,nilüfer,sezen aksu, barış
manço, emel sayın ile büyümek demek

ihtilal cocugu demek köle izaura demek, ziyaretçiler demek!!!! acidçi
misin metalci mi demek...

moruk demek, herild yani demek, hey corc versene borc demek, olmaz maykil
bende de yok cevabini isitmek demek, geriye donup baktikca ic gecirmek
demek...

yüzyıl içindeki en iyi, en kıyak kuşak. hem eski hem yeni olmak demek.
biraz gözü açık bir 80 li yüz yıllık nesil kültürünü bir porsiyonda
almış demektir.

edi mörfiiiiiii huuuuuuuuuuuuuu şörli makleeyynn yeeeeeee diye bağırıp
en az bir technotronic kasedine sahip olmak demek.

mahalle ce$melerinden su icmek, bayramlari iple cekmek, cumhurba$kani
denince kenan evreni hatirlamak demek

koltukaltında topla okul bahçesine yalnız giderken "nasılsa oynıycak
birileri vardır" diyebilmek demek

eti kemik geciyor demek;

evden çıkmayan bilgisayar bebeleri haline gelmeden çocuklugunu
yaşayabilmiş,son dönemin bir üyesi olmak

ne sorusuna zonk cevabı vermekten zevk duymak, , büyüteç ile kağıt
yakmak ve siyah kağıtların beyaza oranla daha kolay yandığını
keşfetmek, 9 voltluk pile dilinle dokunup o ekşi anı yaşamak,
televizyon konserlerini teybe çekerken odaya giren anneyi hemen
susturmak, 23 nisan çocuk şenliğinde gelen yabancı çocuklara 5
dakikada aşık olmak demek

son dersin son 5 dakikasında parkeleri giyip zilin çalmasını beklemek,
hurraa kapıya doluşmak, dışarıya pestil olarak çıkmak demek, sinek
ilacı arabalarının arkasında bıraktığı bulutta deli gibi dolaşmak
demek.

kutu kolayı actıktan sonra kapagını cekip cıkarıp atmak demek

tipe bak demek

fon muzigi laura brannigandan self control olan gunler. bakkala
gitmenin, sokakta oynamanin, harclik toplamanin gecerli sayildigi,
havuc'un olmadigi yillar demek... her seye ragmen temiz ve el
degmememis bir hayat demek...sonrasinda biz buyuduk ve kirlendi dunya
demek.

pazar aksamlari mecburen yikanmak ve erken yatmak demek

sesi açıp kısmak için televizyonun dibine kadar gidip üstündeki düğmelere
basmak zorunda olmak demek

sehirlerarasi yolculuklara cikarken otobusun 302s olmasi icin dua
etmek. bilet alirken arka kapinin onu ve tekerlek ustu olmasin demek.

resimli futbolcu kartlari demek, süper babaanne demek, fantayla kolayi
karistirmak demek, mahalle kavrami demek.

cavusevsku ve karisinin kursuna dizilisini tvden seyretmek demek, o
goruntulerin yillar sonra bile kafadan hala cikmami$ olmasi demek.

anket ve hatıra defterlerinin olması bunlara seviyorum ama kimi diye
başlayan maniler yazmak,önünde tek arkasında 2 çizgi olan külotlu
çorapların havada sallanarak giydirilmesi, içinde biri sabunlu iki
ıslak bez olan mustili beslenme çantası,dantel yaka,yenen kokulu
silgi,leblebi tozu çekerken atlatılan ölüm tehlikeleri,hulahop,ayak
bileğine takılarak çevrilen top,sek sek oynamak,bayramda mahalleye
dağılıp şeker toplamak, müsaitseniz annemler size gelecek demek

trt'nin yayın akışının bitmesiyle çalan istiklal marşı için ayağa
kalkıp, marşı hazırolda bangır bangır söylemek ve marşın bitiminden
sonra çıkan tiz "biiiiiiiiiiiiip"sesine rağmen televizyonu kapatmamak
demek.

Zerrin Özer demek. Nasıl da geçmişti bütün bir yaz demek. Bu şarkıya
kafanda klip çekmek demek.

annelerin çernobil yüzünden çay içirmemesi, gofret yedirmemesi demek...
challengerın olduğu günkü haberleri hatırlamak demek.. pkk
saldırılarında her gün mutlaka birilerinin öldüğünü duymak ama
anlamamak demek..

veronica castroyu güzel zannetmek demek.. kenan evreni atatürk zannetmek
demek..
Yazlık diskolarda içeri alınmamak demek. bunun için ağlamak ve içeride
- her nedense- You are in the army now- şarkısında sarmaş dolaş
danseden abi ve ablalara bakıp özenmek demek

gorbaçov'un kafasındaki kırmızılığın ne olduğunu merak etmek, anneye
"zeki müren'e teyze mi diyim amca mı diyim" diye sormak, kenan
evren'in cumhurbaşkanlığı görevinden ayrılırken çankaya köşkü
basamaklarından yavaş yavaş inip sekreteriyle vedalaşmasını
hatırlamak, "hayat bilgisi" kitabında kenan evren'in resmi olması, her
yere modern cami inşa etme furyasına anlam verememek, batman ve
şırnak'ın henüz il olmadığı günleri hatırlamak, özalın çenesinin
enteresan yapısına anlam veremeyip, "acaba benim çenem de ilerde böyle
olur mu" kaygısıyla aynaya bakmak demek...

breyk breyk arkadaş arıyorm demek eve lazım olur diye fazlaca pul
almak demek ho ho ho hoover demek zeki müren in size alo diyoruuuum
demesi demek

ilkokulda halley, petrol ve komancero sarkilarini uydurma sozlerle
soyleyerek danseden tolga han ozentisi sefil dans gruplari kurmak okul
sonrasinda ise her gun kosturarak eve gidip; bu topragin sesi
programinda kimil zararlisi ile mucadele yontemleri, orman koylusunun
sorunlari ve yuksek randimanli durum bugdayiturleri ile ilgili verilen
faydali bilgilerin ardindan kamber aga ile uyanik skeclerini buyuk bir
ilgi ile izlemek demek kucuk yasta bilinçli bir ciftci kadar ziraat
bilgisine sahip olmak demek sinemalarda the lord of the rings, harry
potter vs. izlemek yerine jules verne romanlari okumakla gecirilen bir
cocukluk demek

aldım çantamı kolumaaa, çıktım dallas yoluna, ben babi'yi beklerken
ceyar girdi koluma şarkısını dansıyla birlikte bilmek demek.

kimler geliyo kimler? sana ne,sana ne? ama bunu söylemenize gerek
yokki, ben yapınca alışverişi,zaten alıyorum satış fişi replikleri
barındıran ali-ayşegül atik reklamı hadi hep birlikte,hep birlikte,
biz biz olalım yemeklerden önceeee, lavaboya koşalım, hafta da bir
kere tırnakları keselim, fırçalayıp onları tertemiz olalım diye
şarkılar ezberleyen bir nesil olmak

icraatın içinden izleyip özal'ın kalemine bakıp hipnotize olmaya çalışmak

videocudan american ninja, kartal,kan sporu ve evil dead gibi filmleri
kiralamak demek

analogtan dijitale geçiş devrini yaşamış birey olduğunu anlamak ve
ikisinden de farklı zevkler aldığının farkına varmak demek

çok güzel bir ülkenin son yıllarını hayal meyal hatırlamak, sonra da
çivisinin çıkışını görerek büyümek demek

Hava durumlarının eksi değil de "sıfırın altında bilmem kaç"
denildiğini bilmek demek

Apartmanın çatısına 5 metrelik anten takıp üstüne de tencere kapağı
bağlayan bir abinin sizi tv önüne oturtması ve çatıdan oldu mu diye
bağırıp anteni ayarlamaya çalışması . yunanistan kanallarını
görüntülemek

adına .. oldu oldu diye camdan kafayı çıkarıp bağırmak ve kimsenin
buna şaşırmaması demek. siyah beyaz ve karlı bir görüntü de olsa ..
üstelik yunanca tek kelime anlamasanız da gündüz vakti çizgi film
izlemek için az debelenmemiş olmak demek

Muhtemelen hayatımız boyunca yaşadığımız en güzel 10 yıl demek...

trt 1'de olu$an sorunlar sonucu yayına bir süre ara verildiğinde
ekrana getirilen donuk ağaç, dağ bayır resmine 10 dakika hareketsiz
bakabilmek demek,

Türkiye'de yaşamış son mutlu kuşak olduğunu hüzünle hissetmek demek.

2 yorum:

MeZg dedi ki...

Bu kadar minnak minnak seyi nasil hatirliyosun! hepsini sasirarak ve imrenerek okudum. Hafizanin guclu olmasinin hem zarari hem yarari da var iste. Neyse, gecmis olsun!

sumuklubocek dedi ki...

tesekkurler mezg gecmis olsun dileklerin icin.
Nostalji iste benimkisi. Belki de nostaljiden ote bizleri bugunumuze getiren anilar. Bazen aci da verse animsanmaya deger geliyor bana.
Hoscakal...