25 Mayıs 2010 Salı
bu da salincak guzelimiz...
Kerem'in bugunlerde yapmayi sevdigi seylerden birisi de salincaga binmek... Havalar guzellestiginden beri hergun bir sabah bir aksam olmak uzere babaanneleri ogluslari parka goturuyor. Kerem can da ayaklari sallayarak salincaga binmenin keyfini yasiyor :)
yemelikler!
Selim'le birlikte ana-ogul yapmayi sevdigimiz seylerden bir tanesi de evimizin cok yakinindaki JPLicks'e gidip dondurma yemek. Hos, ben bazen kendimi tutup sadece bir kahveyle yetinmeye calissam da Selimcigimin dondurma secisini ve yiyisini kacirmiyorum. Bir de yerken sohbet ediyoruz tabii ki, ki onu hicbirseye degismem ;)
21 Mayıs 2010 Cuma
bunu bitirmemisim ama yine de post edeyim, kalmasin kiyida kosede :)
cok tembelim cok...
aslinda o kadar cok sey olup gidiyor ki hayatimizda; bana sadece yazmasi kaliyor onu da yapamiyorum malesef su siralar...
Selim ve Kerem buyuyorlar... Buyuduklerine dair pekcok sey oluyor, ben oturup yazamiyorum... Ornegin son yazisimdan bu yana Kerem'in alttan da iki disi cikiyor, kendisi pek hareketli kasla goz arasinda hemen merdivene kosuyor, once bir arkasina bakiyor, gelen varsa sayet panikle hemen merdivenlere tirmanmaya calisiyor, ve sonuna kadar cikiyor da, elbette arkasinda bizlerden biriyle. onu da yapmak lazim elbette.
Selim isinan havalarla birlikte iyice sokak cocugu oldu, firsatini bulur bulmaz o da arka bahceye, bizim deyimimizle sokaga, atiyor kendisini. Malesef yanliz basina sokakta olmasini istemedigimiz icin bizlerden biri de isini gucunu birakip Selim'in arkasindan sokaga cikmak zorunda kaliyoruz. Ister istemez -ki benim acimdan "istememek" oluyor cogunlukla- diger cocuklarin aileleriyle sosyallesmek zorunda kaliyoruz.
Ah bir oturup da yazabilsem, daha cok seyler anlatacagim abi-kardes hakkinda ama yok simdilik...
Yine tasinma durumlari yasayacagiz haziran ortasinda, ama bu sefer guzel bir sey icin insallah, bizdeki degisiklik ev almamiz... gitmeli mi kalmali mi derken buralarda kalici olacak gibiyiz, hayirlisi bakalim...
aslinda o kadar cok sey olup gidiyor ki hayatimizda; bana sadece yazmasi kaliyor onu da yapamiyorum malesef su siralar...
Selim ve Kerem buyuyorlar... Buyuduklerine dair pekcok sey oluyor, ben oturup yazamiyorum... Ornegin son yazisimdan bu yana Kerem'in alttan da iki disi cikiyor, kendisi pek hareketli kasla goz arasinda hemen merdivene kosuyor, once bir arkasina bakiyor, gelen varsa sayet panikle hemen merdivenlere tirmanmaya calisiyor, ve sonuna kadar cikiyor da, elbette arkasinda bizlerden biriyle. onu da yapmak lazim elbette.
Selim isinan havalarla birlikte iyice sokak cocugu oldu, firsatini bulur bulmaz o da arka bahceye, bizim deyimimizle sokaga, atiyor kendisini. Malesef yanliz basina sokakta olmasini istemedigimiz icin bizlerden biri de isini gucunu birakip Selim'in arkasindan sokaga cikmak zorunda kaliyoruz. Ister istemez -ki benim acimdan "istememek" oluyor cogunlukla- diger cocuklarin aileleriyle sosyallesmek zorunda kaliyoruz.
Ah bir oturup da yazabilsem, daha cok seyler anlatacagim abi-kardes hakkinda ama yok simdilik...
Yine tasinma durumlari yasayacagiz haziran ortasinda, ama bu sefer guzel bir sey icin insallah, bizdeki degisiklik ev almamiz... gitmeli mi kalmali mi derken buralarda kalici olacak gibiyiz, hayirlisi bakalim...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)