Pages

16 Eylül 2009 Çarşamba

Uyku durumlari

Kerem bey her gece degil ama bazi geceler "uykusuzluk" moduna giriyor. Bu moda girip de yataginda, ya da anakucaginda uslu uslu otursa iyi ama oturmuyor; ihildiyor, mihildiyor, sonunda aglayarak kucaga gelme talebini biz anne ve babasina iletiyor. Hadi alalim, gezdirelim, konusalim sunu yapalim bunu yapalim derken ben dun gece aksam yemege aldigimiz misafirlerimizin de yorgunluguyla pes ettim. Haa, misafirlerimiz varken de uyumayip kendini biraz da onlarin kollarina birakmisti. Neyse ki cocuk/bebek sever arkadaslardi :). Pes ettim ve Kerem beyimizi babasina birakarak, once Selim'i tuvalete kaldirdim -"aaaaaaaaaaaah aaaaaaaaaaah cocuklar ve tuvalet egitimi, kanayan yaramiz" baslikli yazimiz bir baska yaziya, aslinda hemen yazilmali ama cesaretim yok :(((- cumba yatak moduna gectim gece 12 gibi.
Gecenin derinliklerinde emmek isteyen Kerem'in sesini duydugumda saat 2:30 gibiydi, Sebo yorgunluktan serilmis bir vaziyette uyuyordu, kacta uyutmustu Kerem'i bilemiyorum. Ertesi sabah mutfakta gordugum onceden pompalanmis anne sutu bosalmis biberonu gorunce bir hayli ugrasmis oldugunu farkettim Sebo'nun.
Bu arada gece 8:30 ya da 9:00 civari yatagina yatan abimiz, Selimimiz ise tum bizim uykusuzluklarimizdan habersiz sabah 6:30'da uyanip da yatagimizin basinda dikilince varin dusunun siz bizim uyku hikayemizi!
Bu arada Selim "abi"lik basamaklarinda bir basamak daha tirmandi ve yeni evimizde -bir not daha, biz Kerem'in dogum sonrasi telasina bir de ev tasinmasi ekledik de :), kacinci ev degistirisimiz bu bilemiyorum su postu bir daha okuyayim :)))- yeni odasinda tek basina gayet guzel oyuncaklariyla oynuyor, yatiyor. Odasinin kapisina "Selim" yazip fotosunu da koyunca daha bir sevke geldi. Onceleri korkuyordum "Kerem neden sizin odada?" gibi bir soru sorabilir, bizimle yatmak isteyebilir diye ama boyle bir durum olmadi cok sukur -burada sevgili okurlar, en yakin tahtaya vuruyor, masallah diyoruz, hangisi size uyarsa artik ;)-. Kendisini "ozel" hissetmesi ve unutuldugunu dusunmemesi icin anne- baba olarak elimizden gelenleri yapmaya ozen gosteriyoruz, umuyorum abartmiyoruzdur da.
Bu arada su kitabi almistim, okumaya basladim. Insan ne kadar kitap okusa da bazi durumlarda icguduleriyle hareket ediyor.
Icgudulerimizin bizi yaniltmamasi dilegiyle diyor ve yazimi burada bitiriyorum. Cunku simdi Selim'i yatirip, ona kitap okuyacagim, hadi bize iyi geceler...

14 Eylül 2009 Pazartesi

Gozbebeklerimiz

 


Nihayet Selim ve Kerem canlarimizin fotolari... Selim eline gecen her firsatta -ornegin sabah kalkar kalkmaz, okuldan gelir gelmez vs.- Kerem'in yanina gitmeye calisiyor. Kardesiyle ilgili boyle cosku duymasi cok guzel; ancak Kerem'i korumak adina Selim'in arada sevkini kirabilecegimizden korkuyorum. Ornegin okuldan gelir gelmez Kerem'i gormeden once -hemen ellemek de istedigi icin- ellerini yikamasi gerektigini soyleyince sevki kiriliyor sanki.

Bilmem belki de ben abartiyorum.

Iki cocuklu olmak su acidan garip birseymis: ozellikle ilk baslarda bebekle gecirdigim her saniye sanki Selim'in vaktinden caliyormusum gibi geliyordu. Simdilerde ozellikle Selim'le yalniz, birlikte olabilecegim zamanlar olusturmaya calisiyorum ya da Selim'i Kerem'le yaptigim seylere -ornegin Kerem'in altini almak, Kerem'i emzirirken Selim'e kitap okumak- dahil etmeye calisiyorum. Bu sekilde sucluluk duygum azaliyor.

Neyse, bu dusunceler baska bir yaziya kalsin, benim amacim abi-kardesin fotosunu koymakti :)

Posted by Picasa

12 Eylül 2009 Cumartesi

Emzik...

Galiba Kerem'i emzige alistirdim...
Her ihtiyaci giderildikten sonra, anakucaginin sakinlestirici dalga sesleriyle bile hala bir turlu uyuyamayinca bir kenarda tuttugum emzigini verdim, ve simdi agzindaki emzigi cork cork emerek misil misil uyuyor. Agzinda emzikle uyumasini istemiyorum, uykuya tamamen daldiginda cikaracagim emzigi agzindan.
Emzik bir kenarda dedim ama son bir haftadir kisa cozum icin, ornegin emzirmeye oturuncaya kadar, ya da kucagimiza alincaya kadar vs., emzige basvurmaya baslamistik aslinda. Once reddetmisti o da Selim gibi ama sonra sessizce kabullendi yavrucak emzigi.
Aslinda Selim'den yasadiklarimla emzige alistirmak istiyordum Kerem'i. Cunku Selim kisa bir sureligine parmagini emdikten sonra -sonra kendi kendine birakti parmagini emmeyi- beni "emzik" olarak kullanmisti. Beni emzik olarak kullanmasi gece benim onu sik sik emzirmem ve sonunda uykusuzluk anlamina geliyordu. O yuzden emzige alistirmayi istemistim.
Sanirim Kerem cok da ugrasmadan emzige alisti alismasina da icim rahat degil... Nedeni de emzige -ozellikle TR'de boyle birsey var sanki- olan onyargi. Burada gordugum baya kullaniyorlar tam karsiligi sakinlestirici (pacifier)olan emzigi. Sanirim nedenlerinden biri sonrasinda biraktirmanin zorlugu, ancak bu konuda erken davranmayi dusunuyorum, yani 8-10 aylikken biraktirmayi.
Emzik konusunu acikcasi cok arastirmadim ve hislerim ve deneyimlerimle davraniyorum simdilik bu konuda.
bir fikri olan?

NOT: ABD'de yasaynlar icin ureticiler tarafindan cesitli tehlikeler olusturduklari icin marketten geri cekilen urunlerin bulundugu bir liste buldum: BURADA!

11 Eylül 2009 Cuma

Akip giden hayat...

ha yazacagim, yazmaliyim diyerek kendimi oyalarken bir de baktim ki nartanemiz Kerem beyimiz 4. haftasini bitirmis bile...
bir onceki yazima bakinca ve bu durumla karsilastirinca gulumseyiverdim bu ironi karsisinda.
tabii yazamadigim bu zaman diliminde yazilacak diyerek klavyeye degil de aklimin bir kosesine de koydugum pekcok seyi de unuttum bile; malesef birseyleri belirsiz bir "sonra"ya birakmanin en aci yani da bu.
mazeretlerim vardi ama, hem de cok gecerli mazeretler...
*** *** ***
eski rutinimize donduk sayilir, rutinimizde tek farklilik Kerem'in hayatimiza girmis olmasi.
Kerem'le ilgili detaylari yazmak istesem de -ornegin Selim'de yazdigim gibi bir dogum hikayesi- simdilik herseyi zihnimde tekrar yasama fikri beni yoruyor, bu dogumumun da nasil gectigine dair bir fikir vermistir sanirim :). Ama nacizane fikrim su ki, is "normal dogum" a gelince kolay dogum diye birsey yok, bilmem anlatabildim mi :))).
buralarda dogum yapacak ve "midwife" secenegi olan okuyucular icin bir not, midwife konusunda eger normal seyrinde giden bir hamileliginiz varsa midwife secmenizi oneririm, gunun sonunda doktordan daha cok sizinle birlikte oluyorlar ve cok daha yardimcilar. benim dogumum oyle gelisti ki dogumumda doktorum degil midwife vardi ve keske basindan beri boyle gitseydim dedim.
ne diyordum? Kolay dogum yok... Bu dogum sonunda, 9 agustos 2009'da , pazar gunu ogleden sonra 15:19'da Ahmet Kerem Bey 4kg'lik buyukce bir bebek olarak aramiza tesrif ettiler.
Ozetle, Kerem simdilik Selim'in bebekligine benzedigini dusundugumuz, su anda herseyi cok sukur normal seyreden bizce elbette tatli bir bebis. Simdiye dek dogumunun ertesi gunu sunneti yapildi, yaklasik bes gun icinde tamamen iyilesti; gobegi de bundan iki hafta kadar once dustu ve su anda tamamen iyilesmis durumda. Dun bir aylik kontrolu vardi nartanemizin, bu kontrolde not almaya deger ikinci Hepatit B asisi vuruldu.
*** *** ***
Selim, Sebo ve benim gunlerimiz de ailemize katilan bu minik bebisle degismeye basladi.
Selim'deki degisiklikler bir baska yazinin konusu olsun. O simdi 31 agustos'ta tekrar basladigi kresine gidip geliyor, ortamina tekrar alismaya calisiyor. Malesef alismasi gereken pekcok sey var.
Bu arada Kerem'in dogumundan bir hafta sonra Selim'in halasi, kuzeni ve enistesi geldiler hem bizi gormeye hem de burada isleriyle ilgili birkac hafta calismaya. Selim ozellikle kendisinden bir bucuk yas buyuk olan kuzeni T. ile birlikte olmaktan cok mutlu oldu. Birlikte oynadilar bolca, iste kuzenlerin fotosuyla yazimi bitiriyorum :)