Turkiye guzeldi. Bol bol ozlem giderdigim ve bol bol dinlendigim ve hatta bu arada dis doktoruna da tedavi amacli sik ziyaretlerde bulundugum bir tatil oldu benim icin. Aileme ve Ege'ye olan ozlemimi dindirdim, bol bol gunes isigi ve deniz kokusu cektim icime. Selim ise dis dunyayi, insanlari kesfetti. Ne kadar cok teyze, dede, amca, abi, babaanne, anneanne olabilecegini gordu, akraba isimleri katti henuz gereksiz bilgilerle kirlenmemis dagarcigina. Kitaplarda gordugu hayvanlari birebir gormenin, ozgurce deniz sularina kendini atmanin, kumlarin cekiciligini, bakkal diye birsey oldugunu ve bilimum renkli sakizlari kesfetmenin keyfini cikardi. Ve daha neler neler...
Kendimden ote Selim icin sevindim bu tatile ciktigimiza. Gelisimine buyuk katkisi olduguna inaniyorum.
Selim'e tuvalet egitimi verdigimiz gunlerdeyiz. Anneannesinin cabalariyla Turkiye'de baslayan "cise tutma" konusuna burada da onemle devam ediyoruz. Tum gun bezsiz "abi" kiloduyla gezen Selim yalnizca aksamlari yatarken ve oglen uykusunda kilot seklindeki bezlerden giyiyor. Simdilik kaza oranimiz fazla degil ancak hala Selim'in soylemesiyle degil bizim periodik olarak onu tuvalete tutmamizla bu orani dusuk tutuyoruz. Hedef eylul ayina kadar tamamen tuvalet egitiminin olmasi. Selim cok sukur ki simdiye kadar cok problemi olmayan bir cocuk oldu, bu nedenle tuvalet egitimi bize biraz zor geliyor.
Dun henuz bes aylik bir bebegi olan arkadasimla telefonda konusurken bana buyudukce bebeklerin/cocuklarin kolaylasip kolaylasmadigini sordu. Ben de acikcasi daha zorlastigini dusundugumu ama ayni zamanda paylasilan seylerin de arttigini ve bunun da daha bir keyif verdigini anlattim. Zorlasiyor cunku ogretmeniz gereken seyler artiyor. Sizin de onun yaninda dikkat etmeniz gerekiyor cogu seye, yaninizda her daim bir birey yetistiginin bilinciyle hareket etmek hic de dusunuldugu kadar kolay degil. Tehlikelere daha acik oluyorlar buyudukce. Daha cok dikkat gerekiyor.
Ama konusmalari, dusunmeleri arttikca olaylara bakis tarzlari ve yorumlari sizi sasirtabiliyor bir anda. Ya da hic beklemediginiz bir anda dogru bir sekilde cikan bir kelime, bir cumle gununuzu isildatabiliyor.
Ama ben de tatilde tanistigimiz bir anneden ogrendigim kadariyla 7-8 yaslarinda cidden cok daha kolaylasiyorlarmis. Hani mutlu haber bekleyenlere ileteyim diyorum. Bu arada bu tanistigim anne 1996 yilinda tip fakultesine baslamis, esinden ayrildigi sonrasinda cocugu oldugu ve tek basina buyutme durumunda oldugu icin araliklarka toplam 5 sene okuldan uzaklasmis ve gectigimiz yil tip fakultesini bitirip su anda -yani cocugu 8 bucuk yasinda iken- ihtisasini yapmaya baslamis bir insan. Burada en cok takdir ettigim sey insanlarin yasamlarini ertelemeden yasayabiliyor ve donusunde ayni yerden baslayabiliyor olmalari.
***
Yazacak cok sey birikti ama parca parca gelsin gerisi. Blog dunyasini ozledim, gidip bakayim bakalim bizim bloggerlar ne alemde...