Pages

28 Ocak 2013 Pazartesi

Bir pazartesi yazisi...

Haftasonu nasil geciyor anlayamiyorum. Bir bakiyorum pazartesi sabahi olmus, apar topar yataktan kalkar, bir yandan Selim'in beslenme cantasini, diger yandan ev ahalisine kahvaltiyi hazirlarken buluyorum kendimi. Bu arada Selim'in ve Kerem'in hazirlanma, ya da hazirlanamama, ya da hazirlanmak istememe seromonileriyle de ilgilenmek gerekiyor tabii. Cok sukur ki esim de bir yandan cocuklari hazirlama konusunda her daim cok yardimci. Yoksa bir saatte tum bunlarla ilgilenmek pek mumkun degil gibi...
Bu donem pazartesi gunleri dersim yok. Toplanti gibi bir zorunluluk da olmadigi takdirde pazartesileri okula gitmeme luksune sahibim. Hos okula gitmesem de ogluslar evden ciktiktan sonra kendi islerimle mesgul olma durumum var. Genelde bu vakti ertesi gunun dersine hazirlanarak ya da modundaysam arastirmalarima calisarak, ya da en keyiflisi olan bloglarda dolasarak geciriyorum.
Ancak bu pazartesi boyle bir luksum olmayacak zira odev okumam gerekiyor. Ogrenciler odev yapmayi sevmez, hocalar okumayi derken niye odev var gibi de bir geyige baglanabilir bu mesele :).  Bu arada buradaki lisans egitiminin TR'den en buyuk farki ogrencinin donem boyunca odevlerle mesgul halde olmasi. Oysa ben kendi lisans egitimimde son sene, ya da bolum dersleri disinda dogru duzgun odev yaptigimi hatirlamiyorum. Yani vizeden vizeye, finalden finale calisirdik bu da bence cok verimli bir sistem degil.
Derken bir pazartesi daha bitiyor.
Omrumizden eksilen kacinci pazartesi kimbilir... (Depresyonvari bir cumlesiz olmazsa olmazzzz'idir yazilarimin).
Pazartesi burada yeni baslamisken, sizlere mutlu bir pazartesi diliyorum!