Bugun farkettim ki radyo dinlemeyeli ne kadar uzun zaman olmus... Aslinda radyo dinledigim zamanlar genelde arabayla sinirliydi. Artik okula arabayla gitmedigim icin arabada radyo dinleme durumum kalmadi. Cocuklarla olunca genelde sozsuz muzik tercih ediyoruz. Hal boyle olunca arabada radyo dinlemek gibi bir mevhum, hele de Turkce Radyo dinlemek gibi bir luksumuz kalmadi malesef...
Oysa radyo dinlemeyi cok severim ben! Ilk hatirladigim zamanlar ilkokul yillarim... Iki, ya da ucuncu sinifta olmaliyim, hatta bir bile olabilir. Oglenciyim, okul vaktini bekliyorum, radyoda "radyo tiyatrosu"... Cocuk saatinden ya hemen once ya da hemen sonra olmaliydi, cunku her ikisini de dinleyip , bitirip oyle giderdim okula. Radyo tiyatrolarinin guzelligi ve yeri cok ayriydi benim icin. Kucuk bir arastirmadan sonra eski radyo oyunlarinin bazilarini iceren bir blog buldum. Eger kucuk bir nostalji yapmak isterseniz dinlemege deger.
Biraz daha buyudukce muzige merak sardim, TRT 3 - o zamanlar, simdi nasil bilmiyorum- klasik muzik icin bulunmaz bir kaynakti. Gecenin ilerleyen saatlerinde ise yabanci pop calarlardi ki ben ozellikle ilkokuldan sonra ingilizce hazirlik ile basladigim okulda yabanci sarki dinlemenin ingilizcemi ilerletmede buyuk faydasini gormustum.
Sonra gelsin ozel radyolar... TRT Fm bu donemlerde yayina baslamisti sanirim, ilk baslarda ozellikle Turkce Pop icin vazgecilmez adresti TRT Fm.
Genelde ders calisirken klasik muzik esliginde calisirdim, ozellikle matematik ve sayisal dersleri muzik esliginde giderdi. Sozlu muzikler diger zamanlara kaliyordu zira her cesit parcaya eslik etmeyi cok severdim, hala da severim.
Bu ozel zamanlarimda dinlediklerim disinda her sabah kahvaltimiza eslik ederdi mutfaktaki radyomuz. Saat basi calan "dit dit dit saat 7" gibi anonslar hala kulaklarimda. Sabah saatlerinde gunun haberleri eslik ederdi kahvaltimiza siklikla.
Walkman -diye bir alet vardir, hatirlayanlar icin ;) - 'imde de radyo dinlerdim. Daha cok onu yazin plajda ceken Yunan radyolarini dinlemek icin kullandigimi hatirliyorum, eee bir de bisiklet ustunde giderken elbette.
Universite yillarimda ise Istanbul'da Capital Radio damgasini vurdu radyo gunlerime. Gerci simdi ayni tadda mi bilemiyorum...
Hayatim radyo ve muzikle bu kadar doluyken radyo dinlemeyi ozellikle ABD'ye geldikten sonra arabaya sinirladim malesef. Bunda Amerikan radyolarinin ayni tadi vermemesinin yani sira ozellikle evde sessizlikten daha cok hoslanan bir hayat arkadasimin da olmasinin etkisi var elbette.
Herseye ragmen bu aralar radyolari yeniden kesfediyorum. Bunda cogu radyonun internetten telefonunuzdan da heryerde dinleyebileceginiz cesitli uygulamalarin olmasinin etkisi buyuk. Su siralar Joy Turk dinlemeyi seviyorum, ozellikle akustik parcalar hosuma gidiyor cok.
Iste boyle benim radyo gunlerim :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder