6 Mayıs 2005 Cuma
O Ege sehrindeki yazlarin sicak ogleden sonralari
O Ege sehrindeki yazlarin sicak ogleden sonralari
Bilmem nedendir bu resim bana kucukluk anilarimin bir parcasi olmus miskin sicak yaz gunlerini, ozellikle de oglenleri ve ogleden sonralari animsatti.
Bu gunleri o miskinlik duygusuyla birlikte cok canli animsiyorum. Hani bir ruyada gercekmis hissini duyarsiniz ya, uyandiginizda sasirirsiniz hatta; iste oyle ben de bu gunleri oyle canli hislerle ama pek de hos olmayan hislerle animsiyorum.
Sicak, insane bir bunalim, yokluk, yitiklik hissi veren ve hic bitmeyen sicak.
Cocuktum ama cocukken bile bu sicak bende yokluk hissi uyandirabiliyordu, sanki yok olsam kimsenin umursamayacagi gibi bir his.
Sokaklari animsiyorum o sicak ogleden sonralarinda; issiz, heryer sessiz, belki topu topu bir iki kisi, issiz gucsuz, o kadar... Ne coluk ne cocuk, yankilanan tek bir ses: sessizlik.
Insanlari animsiyorum; miskin, yorgun, bitkin, isteksiz. Ne yatmaya istekli, ne kalkmaya, ne oturmaya, ne konusmaya, yapilanlar zorlama.
Kapilar acilmis ruzgar essin diye ama nafile, ne bir kipirti ne bir ses...
Ve tum bunlar arasinda ben, o cocuk ruhumla devamli birseyler yapmaya istekli; rahatsiz ediyor bu sessizlik, bitkinlik beni, disari cikmak istiyorum, sokakta oynamak ve ben olmak. Izin vermiyorlar, "sicak" diyorlar, "basina gunes gecer, hasta olursun", hem bak diyorlar "kimse yok".
Kimse yok ama ben de mi yokum? Dusunuyorum, sikiliyorum, uff bunaliyorum hem de cok.
Ve ben buyumek istiyorum. Ve cekip gitmek; o sicak ogleden sonrasindan ve o sehirden kacmak...
Ama farkediyorum o an, cocugum daha, gunler uzun, zaman kocaman, ve buyuyecegim zamana cok var daha hem de cok.
Saatler de gecmek bilmiyor, ve icimdeki o cocuk umuduyla bekliyorum yitikligin gecmesini ama sonsuza dek gecmesini, gozum saatte...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder