Pages

18 Kasım 2007 Pazar

Iki film

Selim'in dogumundan bu yana her ne kadar sinemaya gidis sikligimizda hatiri sayilir bir azalma olduysa da firsat buldukca dvd izlemeye calisiyoruz. Son zamanlarda izledigimiz filmlerden Woody Allen'in yazdigi ve yonettigi Match Point ve Ali Selim isimli yari Misir, yari ABD asilli yonetmenin Sweet Land'i en begendiklerim arasindaydi. Match Point, siradan denilebilecek senaryoya farkli bir bakis acisi getirmesi ve degisik bir finalle bitmesi nedeniyle hosuma giderken, Ali Selim'in filmi butunuyle farkli bagimsiz bir yapit olmasi ve cok da taninmamis kadrosuyla basarili bir oyunculuk yakalamasi acisindan hosuma gitti. Bu filmde basroldeki kadin oyuncuyu Grey's Anatomy'de gecen sezonunun son birkac bolumunde yuzu ezilmis mechul kadin olarak tanimistim, boyle farkli bir filmde gormek ilginc oldu.
Farkettim ki agir, ve psikolojik icerigi olan filmleri seviyorum. Sweet Land'in tonunu yillar once izledigim Dalgalari Asmak (Breaking the Waves) filmine benzettim, ozellikle bittiginde bende olusturdugu duygular acisindan.
***
Bugun onemli bir gun oldu benim icin, not edeyim unutulmasin ama nedeni bana kalsin ;)

2 yorum:

Ekmekcikız dedi ki...

Ne güzel!
Sık sık yazmaya başladın.
:)

Match Point'i sevmiştim, belki de tipik bir Woody Allen filmi olmadığından. Oyuncular da çok başarılıydı.
Diğer filmi görmedim, ama, Dalgaları Aşmak, özel bir filmdir benim için. Ona duygudaş ise, ilginç olmalı.

sumuklubocek dedi ki...

Ekmekcikizcigim Dalgalari asmak benim icin de cok ozel bir film: konusuyla, muzigiyle, filmi izledigim yerle, o anki duygularimla... herseyiyle hicbir film icin tamamen oyle hissetmedim ben. O yuzden tam da duygudas dememeliyim Sweet Land icin ama andirdi demek daha dogru olur sanirim.
Daha sik yazmaya calisiyorum, bana da iyi geliyor ;)