artik buraya fazla yazamiyorum, hem bazi cekincelerim var hem de artik Selim'in yasantisinin da benim yasantimin bir parcasi oldugunu dusundugumden Selim'in blogunu da benimkisiyle mi birlestirsem ve sumuklubocek yazilarinda ondan da bahsetsem mi diye dusuncelerim var.
bakalim, ne yapacagiz...
bu sabah Selim'i 9 aylik kontrolune goturduk Sebo'yla. Fiziksel degerleri gelismede oldugu gibi ruhsal olarak da buyudugu belli olan oglumuz bugun eski kontrollerinden farkli olarak bir turlu kendini elletmeye yanasmadi. Sonunda onu kucagima oturtup ellerini kollarini tutarak guzel doktoru muayene edebildi -evet, Selim'in doktorunu guzel buluyorum ben, hos bir bayan-.
Sonra doktoru bize ozellikle bebek/cocuklari bir-iki yaslari arasindayken muayene etmenin ne kadar zor oldugundan bahsetti, ancak iki yasindan sonra daha iyi oluyormus. Bu arada burada cocuk doktorlari 18 yasina kadar bakiyorlar hastalarina- hatta bazi durumlarda hastalarina universiteye gidinceye kadar-artik o yasi ne olursa- da bakiyorlarmis.
Bir de anemi testi yapildi bugun, tehlikeli bir sey cikmadi.
Selim bu aralar anneannesi ve dedesiyle olmanin keyfini yasiyor. bizimle iken butun gun evde kendi kendine oyuncaklariyla oynarken -evet, bizim cocugumuz bir oyuncak hastasi ;)- simdi onlar sayesinde disarilarda gezmelere de pek bir alisti oglusumuz. annem ve babam gel diye kapinin yanina gidince hizli adimlarla kapiya yoneliyor artik o da.
kendi seslerini kesfediyor hala da anlamli bir baba ya da anne yada herhangi birsey demiyor henuz, normalmis ama ilk 16 aya kadar dort- alti kelime arasi normalmis, daha bizim zamanimiz var yani.
yalniz ondan uzaktayken onu cok ozluyorum, buna nasil bir cozum bulunacak bilemiyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder