Beypazarı'nı şöyle uzunca bir yazı halinde yazayım diyordum ki bazen derler ya günahlarım elvermiyor diye, benim de zamanım el vermiyor iki arada bir derede birkaç cümleye ve bir-iki ftoğrafa sıkıştırabildim ancak.
Olsun...
Ama Beypazarı demişken yaz(a)madan geçemeyeceğim bir yemeği var o da Beypazarı güveci... Okuyanlar yanlış anlamasınlar unutmak istemeyişimin nedeni güvecin tadından tuzundan değil, ama bizzat yaşadığım şaşkınlıktan! -Aynı şaşkınlığı yaşayan birçok kişi olabileceğini düşünüyorum, onlardan biriyseniz ne demek istediğimi anlamışsınızdır bile-.
Şimdi, "güveç" deyince aklınıza ne gelir sorusuyla başlayalım isterseniz. Sahi, "güveç" denilince aklınıza ne gelir? Benim aklıma:
1. Güveç kapta- yani taş ocakta pişirilen -ille de taş ocakta pişirilmesi gerekmiyor tabii- toprak kapta yapılan bol sebzeli, kuşbaşı etli, biraz da sulu yemeğin adı. Yani şöyle birşey.
2. Toprak kabın adı, içinde ne pişirilirse pişirilsin: güveçte sarma, güveçte dolma vs. gibi. Bu da böyle birşey.
Ancak Beypazı güveci denilince şunun gibi birşey yiyeceğim iç aklıma gelmemişti. Hani bildiğimiz etli pilav, tek farkı güveçte pişmiş olması. Lezzetli olmasına lezzetliydi ancak beklentim bu olmadığı için şaşırdım gerçekten. Ve hatta tadı babaannemin bayram sabahlarında -Balkan adetidir- pek de güzel yaptığı etli büryanın aynısı!
Velhasıl durum budur! Yolunuz birgün Beypazarı'na düşer de Beypazarı güveci yemek isterseniz, bilin ki yiyeceğiniz şey toprak kapta pişirilmiş etli pilavdır efendim. Nokta.
2 yorum:
sevgili sümüklüböcek;
kırk yıldır ankaradayız ama yanıbaşımızda ki beypazarına gidemedik,( eryamanda oturuyor annemler) beypazarlı arkadaşlarım sayesinde güveci tatmıştım, beyaz pirinç yerine arpa şehriyeden yapıyorlardı pilavını çok beğenmiştim:)
Sevgili Ayşe,
Bize de öyle söyledi buradaki arkadaşlar, yıllardır Ankara'da yaşıyoruz biz gidemedik diye... Bize de Beypazarlı bir arkadaş vesile oldu aslında... Arpa şehriye pilavını ben de yapıyorum evde,çok seviyor bizim oğluşlar, tavsiye ederim :)
Yorum Gönder