Pages

27 Kasım 2014 Perşembe

27 Kasim 2014, Sukran Gunu ve Elmali Turtalar


Can'lar:

Bugun burada gecirdigimiz 11.  sukran gunu olmali. Gecen sene bu zamanlarda Turkiye'deydik ve dolayisiyla bu kutlamayi yapmamistik.

Bugun ABD'de din, irk, milliyet farketmeksizin hemen hemen herkesin kutladigi birgun. Bu nedenle daha bir birlestirici ozellige sahip. Bugunu genelde insanlar aileleriyle birlikte, neredeyse tum gun yemek ve amerikan futboluyla ve sonrasinda -artik bugun de 6 pm'den sonra da baslamaya basladi ya- ozellikle cuma sabahlari erken saatlerde baslayan indirimlerden faydalanmak icin alisverise cikmakla kutluyorlar. Buradaki yasamimizin bir parcasi olarak ben de bundan sonra bugunu ozel kutlayip sizlerin de sukran gunu anilarinizi olusturmak istiyorum. Ancak bu sene istisna.

Bu sene istisna ancak ben yine de tatil olusunu firsat bilerek ve sizleri de bahane ederek bugun hindi degil ama elmali turtalar pisirdim. Elmali turtalar pisirdim cunku elmali turtalarin yeri benim icin apayridir. Elmali turta kokusu beni kucuklugume goturur her zaman. Kucuklugumde anneannemlerin alt katinda oturdugumuz zamanlara, anneannemin gunlerinin ikramlarina... Elmali turta demek ev sicakligi, aile sicakligi demektir benim icin. Bu sicakligi hissedin diye farkediyorum ki ne zaman tatil olsa ve ben ne zaman evde olsam elmali turta pisiriyorum. Farkediyorum ki sizler de seviyorsunuz. Firindan cikar cikmaz bugun Selim de Kerem de ikiser elmali turtayi yediler bile... Ibrahim eline aldi dolastirdi mincikladi, biraz da agzina atti. Bugunku elmali turtalarin bir kismi sukran gubu bahanesiyle de komsulara gitti.

Bir de evdeyken hep ya kurabiye, ya kek gibi seyler yapmamin nedeni benim kucukken annesi evde olup da bunlari pisiren arkadaslarima icten ice cok ozenmemdir belki de. Annem bir calismasini, iki saglikli besinler olmamasini bahane ederek misafir gelecegi zamanlar disinda pek yapmazdi boyle seyleri. Bense cocuk olarak hep isterdim ki annem evde olsun, ve evi kek kokulariyla donatsin... Ha bir de benim annem eve cikolata da sokmazdi pek... O yuzden babaannemin Izmir'den bize gelislerini dort gozle beklerdim. Cunku babaannem her gelisinde gazete kagidina sarili cikolata, gofret getirirdi bana.

Iste burada bugunku elmali turta, ve yaninda eslik eden pogacalarimiz, afiyet olsun, sizlerin sukran gunleriniz hep mutlu  olsun!

Opuldunuz,

Anneniz



27 Kasim 2014 tarihli mektup-Sumuklu'den ogluslarina, Virginia, ABD

Canlarim Selim, Kerem, ve Ibrahim,

Siz bu blogu okumaya basladiginizda belki de ozellikle son zamanlarda yazilarima ara vermis oldugumu farkedeksiniz. Dogrudur.


Bu sene, 2013'un sonlarindan itibaren 2014 yili cok da kolay olmadi bizim icin. Bir yandan buyuk kararlar alip, Boston'dan Turkiye'ye tasinmak gibi, bir yandan da bu kararlarimizi sorguladigimiz zamanlar oldu bu yil. Bu kararlarimizi sorgularken, ne yapalim, nasil yapalim diye dusunurken, e bir yandan hayat da devam ederken bloguma yazmak cok da kolay olmadi benim icin.
Blog yazilarimda genel bakis acim, cok zorlu sureclerden gecsek de bunu cok da fazla hissettirmeme, bunu yazarak kalici hale getirmeme yonunde. Bu nedenledir ara verisim.


Buyuk kararlar dedim, degil mi? Evet, tasinmak duzenini, isini, evini degistirmek ve hatta bir sehirden digerine degil, kitalar arasi yapmak bunu, babaniz ve bana cok kolaymis gibi gorunse de (tamam, babaniz ve anneniz biraz su -restless souls- dedikleri, huzursuz ruhlar, yerinde duramayan, kasinan tipler) hic de kolay birsey degil.


Kolay birsey olmadigini biz bu sene cok daha iyi anladik. Anlamamizin nedenlerinden biri yasimiz. Artik 20'li yaslarda olmadigimiz gibi 30'lu yaslarin basinda da degiliz. Yani tasinmak hem fiziksel hem de kariyer-is degisikligi acisindan yasin da getirdigi zorunlu olgunlukla zor!  Bir diger neden ise sizlerin sorumluluklarini sizzler buyudukce bizim daha iyi anlamamiz. Yani onumuzde dusunmemiz gereken cocuklarimiz var, sizzler varsiniz. Buyuk kararlar sizin duzeninizi, okulunuzu, yasadiginiz yeri, evi, mekani, alistiginiz arkadaslarinizi degistirmemiz anlamina de geliyor ve sizing kucuk omuzlariniza belki de farkinda olmadan ne kadar cok yuk yukledigimizi dusunerek uzuluyoruz. Hos, Ibrahim sen bu degisiklikleri anlamayacak kadar kucuksun ancak Selim 3. sinifta ve simdiden uc okul degistirdi, seneye dorduncu okulunda olacak, -evet, yine tasinacagiz Hazirn 2015'te-. Keremcigim sen Kindergarten okuyorsun simdi ve okul oncesi okulun, bu seneki okulun darken birinci sinifa gectiginde senin de ucuncu okulun olmus olacak. Hos, simdilik bu degisikliklerden olumsuz bir sekilde etkilendiginiz izlenimini almiyorum ama dusununce size bir anne olarak "zor olmali' diyorum. Sadece bir anne olarak da degil, kendi kucuklugumu dusununce de zor olmali diyorum cunku ben universiteye gidinceye dek, yani 17 yasima kadar dogdugum yerden baska bir sehre tasinmamis, birakin baska bir sehri sadece ayni sehir icinde bir evden digerine tasinmis, evet bunu da bir kere yapmis bir anne-babanin cocuguyum. Ne ilkokulda ne ortaokul -lisede okul degistirmek zorunda kaldim. Hep ayni ortamlarda, ayni arkadaslarla yola devam ettim. Bu nedenle size dusununce acaba size haksizlik mi yapiyoruz diye dusunmuyor degilim. Umarim oyle degildir, ve umarim siz bu satirlari okuyup, anlayabilecek olgunlukta birer delikanli oldugunuzda "aman, bosuna uzulmussun annecigim" dersiniz. Ama  ben yine de kuruntulaniyor, endiseleniyorum.


Gerci bir yandan bakinca benim buyudugum sistemle sizin su anda gittiginiz okul sistemi arasinda farkliliklar var ve inaniyorum ki bu farkliliklar belki de degisikliklere alismanizi kolaylastiriyor. Ornegin, ayni okulda kalacak olsaniz dahi buradaki sistemde her sene siniflariniz, sinif arkadaslariniz degisiyor. Bence bu cok guzel, yeni arkadasliklar kurmak size cok zor olmuyor. Oysa benim icin hep zor olmustur, yeni insanlarla tanismak, yeni ortamlara girebilmek. Inaniyorum ki bu durum buyudugunuzde size olumlu bir sekilde katkida bulunacak, bana kiyasla cok daha sosyal olacaksiniz belki de.


Bu degisiklikler inanin ben ve babaniz icin de kolay degil. Islerimiz degisti, kariyer yollarimiz farklilasti ve bu degisiklikler bize bir yandan katki saglamasina karsin, kariyerlerimizdeki belirsizliklikler artti. Is konusu ayri,  evimizde dahi gocebe havasi var. Cogu zaman ne yerlesmek, ne susleyip puslemek geliyor evimizi icimden. Oysa ki ev dedigin icinde yasama istegi barindirmali degil mi? Bizimki oyle degil, esyalarimizin cogu su anda paketlerde, her gittigimiz yerde biraktigimiz esyalar, biraktigimiz anilar var. Dekorasyon ise benim icin cok da icerigi olmayan bir kelime sadece ve ben bu durumdan hic de memnun degilim.


Ama hep olumlu seylere odaklanmak, yasanmisliklardan ders almak, ancak hicbir zaman pisman olmamak en guzeli diye dusunuyorum. Umarim sizler de bunu yapabilirsiniz yasaminizda.


Olumlu seyler, bu seneki Turkiye'de cocuklu yasam ve is deneyimimiz, ABD'ye dondugumuzde hala iyi bir is bulabilmemiz, Selim'in Turkce okuyup yazmayi, Kerem'in de Turkcesini iyilestirebilmesi bu arada, Ibrahim'in cok kismetli olmasi ve Ibrahim vesilesiyle dunyalar iyisi Fatma Teyze'mizle tanismamiz -ki iyi bir bakiciya denk gelmek cok zormus-, dondugumuz Virginia'da guzel bir okul sistemi olmasi, Selim ve Kerem, sizlerle gurur duyuyorum bunca degisiklige karsin duzgun bir okul hayatiniz var, ve tum bunlar bir yana en onemlisi ucunuz de saglikli, cocuk gibi cocuklarsiniz....


Bugun burada "sukran gunu" ayrica, tum olumsuzlar bir yana Amerikalilarin dedigi gibi "we should count our blessings!", yani elimizde olan tum guzellikleri fark edip onlar icin tesekkur etmeliyiz. Oyle de yapalim....


Umarim sikilmadan okuyabilmissinizdir size bu mektubumu, gecen zaman zarfinda niye yazamadigim gibi kisa bir sorunun, uzunca bir cevabi oldu bu yazim.


Hersey bir yana, tum bu yasadiklarimizi, degisiklikleri unutabilirsiniz belki, ama hicbir zaman unutmayin ki anneniz sizleri cok ama cok seviyor!


Anneniz, Sumuklu...


Yeni bir format

Gecenlerde Selim'i onun bebeklik albumunun arkasina yazdigim bir yaziyi okurken buldum. Okudu, ve geldi bana sarildi. Ne guzel yazmissin annecigim, beni cok seviyormussun diyerek. Ne yazdigimi tam hatirlamiyorum ama beni takdir ettigini farkettim. Sonra dusundum ki belki Birgun sadece Selim degil Kerem ve Ibrahim de yazdiklarimi okurlar ve yazdiklarim guzel bir ani, tavsiye, annelerinin gozunden dunya, iliskiler, yasanmislik ve ya da yasanamamislik olur. Bu nedenle hem daha duzenli yazmaya hem de yazilarimi onlara hitab edercesine, onlarla konusur, dertlesircesine yazmaya karar verdim. Kisaca sumuklu gunlukleri'nde bir format degisikligi yapmaya calisacagim. Umarim bu sekilde yazmayi basarir, bir gun cocuklarim okudugunda onlarin kalplerine dokunabilirim. 
Bu amacla blogun Adini da mi degistirsem diyorum cocuklarima mektuplAr gibi. Hos, gunlukler de bir sekilde yansitiyor icerigini blogun. 
Hadi bakalim baslayalim!